Ne kadar müdrik idim,
Hayret dolu yük idim
Küçükken büyük idim,
Büyüdükçe küçüldüm.
Uduzdum* hayatımı,
Vesline gümanım* iğne ucu tek,
Hiç yürek çeker mi bu yası, güzel
Kar ol, ay namerdin namerdi felek,
Sen benim Hudamın Hudası, gözel.
Altaylardan esen yelin özü mü,
Vehiy misali misrasının düzümü
Üfledikçe koralanan* közümü
Kösöv* koydu kalbimdeki o küle,
Yavuz Bülent Bakiler
Kız, ağ sinen bağ yerimi,
Bara baktım, bara baktım
Boyun gibi serv* görmedim,
Nerden sordum, hara baktım.
Vurulmadım köşküne
Tadan bilir aşkı ne
Ruhum Mevla aşkına
Öyle kapıldı, gitti
Çekildim bin sınağa”
İki gözüm döndü Araz nehrine
Muhtaç kaldım doğmaların mehrine*
Seçemedim, lütfü nedir,kahrı ne,
Bu ne ömür, bilemedim, ay ana
Yaş otuz beş, bir çimirlik* uykumu,
Allah, ne tez yarılandı bu ömür? !
Aylar iller taladı* var yokumu,
Hasretlerden sıralandı bu ömür.
* * *
Her şey nurdur,yer de gök de bahanedir
Hangi kudret bu gökleri gökte saklar
Aşk sevdasız gönüllerin adı nedir,
Işıkların yokluğuysa karanlıklar
Bu perenlik*, bu tenezzül yoksa sırrı-Hudadandır*,
Tarih sahte, talih dönük, bendesini Huda dandı
Toprak andı*, güneş andı, ocak andı, huda andı,
Özge ne and dilersin, varlığı Şaman kimseden.
Nedir bu halimiz, yazıklar bize,
Buzu da üşüten kora dönmüşüz
Kim ganim kesildi gözlerimize,
Meşale gezdiren köre dönmüşüz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!