Hassasiyet gibi mırıldanıyor insanlar yüreklerine
Bil hassasiyetlerin ifasında mecburiyet düğümlüdür
Hüzne hırpalanmasına ömürlerin
Ve icrasına hükümsüz sevgilerin
Yaşanılıp kirletilmiş her ne varsa hayata dair
Her zerre insanca tecavüze uğramış gün ışığında
Gece karanlıklarında temyize yeltenip sızlanmış gönül
Pişmanlıkları tanıyıp yıldızlarla konuşmuş
Adına hırs demiş öfkesine yenildiğini zannedip
Geri getirebilmek istemiş aranıp bulamadığında
Oysa zaman geçmiş çok zamanlar geçmiş
Kalan neyse bilinememiş değeri dahası istenmiş
Son satırda tebessüm etmeyi bile düşünememiş
Adam mı sanmışlar beni yoksa öyle mi tanıtmışım kendimi?
Bilseler inanmazlardı belki istemezlerdi kelimelerimi
Köşe bucak koşuşturup iki dirhem bir çekirdek soluklanmışım
Nefesim yetmemiş arsızlıklarımı omuzlanmaya
Hangi duraklarda kimleri unutmuşta bekletmişim
Özür dilesem umursar mı bütün hayal kırıklıklarım?
Ben uğrunda ömürleri yok sayıp
Yalnızlıkla sarmaş dolaş olmuşum…
Bulunmaya çalışıp kendimi kaybettiğim
Hayallerimi yıkıntılarından gizleyip sende zannettiğim
Oysa her defasında kendimde bulup tükettiğim şeymiş bu
Başkalarına sıfatlar yüklemekmiş en büyük yanlışım,
Düşlerimde yaşanmış ilk gün dönümünde can vermiş sevda
Firar edip çekip gitmişim sensizliğin satırlarına...
Kayıt Tarihi : 13.12.2008 18:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!