gidişin varsa anlamı var kalmaların
esirinim huzura varan ağlayışıyla Haziranımın
dingin bir Akdeniz hava kararmaya yakın
bulutlar lacivert pencereme yaklaşamıyorum
dışarıda sen yoksun ki...
odam benden yalnız
kapısına dokunsan en güzel günü alır içeriye
perdelerim beyaz kumaştan
ama dışarıda sen yoksun ki...
balkonlar geceyi ağırlamaya hazırlanıyor
dışarda yaprakları siyah görünen bir ağacın telaşlı hışırtısı
uyudun mu? ...
mışıl mışıl nefesini özlüyorum...
nedense korkuyorum
seni görünce nazlı bir çocuk gibi ağlamaktan
içimde hala yaban otlarının kokusu
meğer hep seni özlemişim bunca yıldır
seni aramışım
gözlerini öpmeyi aramışım
şehrin ışıkları sarışın ve suskun
hayata dargın gibiyim
hayat geceye kırgın
esmer bir yaralanmak bu
kızıl bir ölmeyi gözetler gibi
hayat bir intihar mırıltısı bir tanem
konuşsa bitecek sanki tüm dertler
intiharımla yalnız sana sevdalıyım
senin bu kirli ama fedakar intiharın coşkusu
omzunun yokluğunu tadıyorum ateşli bir hastalık gibi
sensizliğimin ölüme koyduğu kotadır umut
ilk yağmur kokusu kadar sade
bu gece eve giderken dışarı bakmadım hiç
otobüsün kirli camlarından
kendimi görmek istemedim yalnızlığımı
sensizliğimin uğursuz uğultusu yankılanıyordu
bomboş sokaklarda
sokaklara bakmadım
sensizliğimin acısını eve sakladım
dışarıda sen yoksun ki...
sensizliğin acısını sevsem yanaklarıma üşüşen bu sıcaklık
dindirir mi ki seninle öpüşmek tutkusunu içimdeki
sensizliğimi eve sakladım
yatmadan ağlamak için
ama sana ama senin için
kirli hüzünlü pencerelerden dışarı bakmayarak
kendimi düşünmemekten medet umarak
Kağan İşçenKayıt Tarihi : 1.6.2009 21:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!