Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Yine karamsar bir anlatı. Benzetmeler kurtaramıyor şiiri. 'Yırtılıyor boğazım, nefesim uçuşuyor gökyüzüne ' gibi güzel dizeler yansıtmaya çalıştığıız bungunluğu çok güzel gösterse de düz anlatımın egemenliğini yıkamıyor şiirdr. İsterseniz bir karşılaştırma yapalım:((Soruyorum kendime nereden geldi bu yılgınlık diye /Gerçeklerle yüz yüze gelmek istememem neden / )) dizelerinde yalın tek yönlü derinliği olmayan sözceler şiiri tüketiyor. Bir de uzun dize kullanma alışkanlığı daha da dağıtıyor, uzaklaştırıyor derinlik ve yoğunluğunu...
Göz yaşlarım kanlı damlalarını yüreğime akıtıyor
Yırtılıyor boğazım, nefesim uçuşuyor gökyüzüne
Sıcak düşlerimle kar tanesi gibi eriyorum
Kor alevlerde kül olup okyanus derinliklerinde
Kaybolup gidiyorum sonsuza dek...
Sensizliğin hasretiyle....
harika dizeler
tekrar tebrikler
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta