Şehir sanki isyankâr bir rüyadan uyanmış.
En güzel hayalleri yağmalamış uğrular,
Gençliğim gözlerinin siyahına boyanmış.
Çehreni görmek için yalan olmuş doğrular.
Söyle, şair ne yapsın sükût varsa kaderde,
Bilmedim mutluluk ne, tebessüm şimdi nerde…
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
bu harika siirinizi ikinci okuyusum bu..doyumsuz bir tadi var misralarin..tekrar tebrikler
sevgi ve selamlar efendim :)))
Gitmeli bir gurbete gölgelerin peşinden,
Sessizce terk etmeli bu şehri sensizliğe,
Gözlerim utanırken gözlerimin yaşından.
Kahrolur şimdi ruhum sendeki bensizliğe.
Söyle, şair ne yapsın hicran varsa kaderde,
Muhtacım şimdi sensiz nisyan denen namerde…
cok cok güzel bir siirdi...yüreginize saglik...tebrikler
selem ve sevgiler :)))
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta