Şehir sanki isyankâr bir rüyadan uyanmış.
En güzel hayalleri yağmalamış uğrular,
Gençliğim gözlerinin siyahına boyanmış.
Çehreni görmek için yalan olmuş doğrular.
Söyle, şair ne yapsın sükût varsa kaderde,
Bilmedim mutluluk ne, tebessüm şimdi nerde…
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
bu harika siirinizi ikinci okuyusum bu..doyumsuz bir tadi var misralarin..tekrar tebrikler
sevgi ve selamlar efendim :)))
Gitmeli bir gurbete gölgelerin peşinden,
Sessizce terk etmeli bu şehri sensizliğe,
Gözlerim utanırken gözlerimin yaşından.
Kahrolur şimdi ruhum sendeki bensizliğe.
Söyle, şair ne yapsın hicran varsa kaderde,
Muhtacım şimdi sensiz nisyan denen namerde…
cok cok güzel bir siirdi...yüreginize saglik...tebrikler
selem ve sevgiler :)))
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta