Günaydın sensizliğin korkusu, günaydın başucumda duran tozlu fotoğraf ve günaydın dertlerimin her geçen saniye yara aldığı bu savaş. Bugün yine kahroldum içimden sessizce. Çünkü mantıksızdı senin arkandan hüngür hüngür ağlamak! Senin bana vaat ettiğin tek şey yazdırdığın şiirler oldu bu aptal filmde. Senin yokluğun çok şey öğretti bana; ben sigaramın dumanında ısınmayı öğrendim sabahsız gecelerde, ben gözyaşı dökmeden ağlamayı öğrendim, ben bir kâğıda seni sığdırmayı öğrendim yokluğunda... Islanmadan kurumayı, içmeden sarhoş olmayı, yaşarken ölmeyi öğrendim sen ne yapıyor diye düşündüğünde... Meğerse ne karanlıkmış senin dünyan ne kadar kan kırmızımsıymış hayallerin... Senin gözlerin kahpe hayallerinin aynasıymış, kalbinse duygularının esiri. Sana bedduayı kalbin ediyormuş aslında, işte bende bu oyuna geldim. Çok pişmanım çok her şeyimle pişman; gözlerim sana bakıp ağladığı için, ellerim sana dokunup şiirler yazdığı için ve kalbim de sana inanıp sevdiği için pişman. Sana seni armağan ettiğim kâğıtlar pişman, kısık sesle yazılan onca şiirler pişman, bize şahitlik eden vefa dolu geceler bile pişman...
'Hani pişman olmazdım ben, ne büyük lafmış o! Hani hayatta pişman olacağım bir şey yapmazdım ben! Yaptım işte; Seni Sevmeyi Sevdim...'
Ersan CumaKayıt Tarihi : 17.9.2010 00:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!