Artık göklerine bakıp hüzünlenmeyeceğim
Kıyılarında sessizliği dinlemeyeceğim
Bulutları böyle yaslı görmek istemiyorum
O sefil karanlığa dönmek istemiyorum
Ben susayım sokakların anlatsın beni
Yürüsün ardım sıra gecenin renkleri
İçimde fırtınalar boğduğumu sessizce
Bir köylüyü andıran nasırlı ellerimle
Yıldızlara anlatmak ne tuhaf bilir misin
Gel desem bir ışık hüzmesiyle gelir misin
ll
Emirganda denizi seyrettiğim vakitler
Elimde bir çiçekle geldiğim vakitler
Bir pula satılan sevdayı görmemişim
Bu kasvetli Dünya'yı henüz öğrenmemişim
Şimdi tutsan da beni en acılı yanımdan
Yine nefret edemem masum kadınlarından
Ey! gecenin en derin en ağır saatleri
Kim keşfeder bilinmez sendeki incileri
Dilenciler kralı dayandı mı kapına
Ölüme mahkum atlılar Yürüdü mü yoluna
Beklemek ne korkunç tuzaktır bilir misin
Bozkırdan sonsuzluğa göçüme gelir misin
lll
Ses veririm duy beni gül kokulu çağında
Bir sır da bana ver dalgaların koynunda
Seni görünce dilim çözülüyor ağından
Yasak meyvelerini alıyorum bağından
Kalmasın diyerek şiir de söz de yerde
Yaşıyorum karanlığı aydınlığın içinde
Çağlasın vadimizi şenlendiren ırmaklar
Açsın kapılarını sonsuzluğa saraylar
Hapsettim aşklarımı zindanına ey! şehir
Bitsin artık tutsaklık yeter bize bu zehir
Bana göre değil şöhret,ekonomi, politika
Bir sokak bilirim ben,bir yağmur, bir de sevda.
Kayıt Tarihi : 24.1.2008 14:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!