Bugün,kainatın gördüğü en güzel yıldönümü! ....
Bugün,gülümsemelerin bir mana kazanmasının yıldönümü...
Bugün bütün güllerin,niye açtıklarını ve niçin böyle güzel
koktuklarını anlamalarının yıldönümü.
Bugün kainatın gördüğü en güzel günün yıl dönümü! ...
Bugün günlerin,yılların ve bin yılların:istikamet öğrenişinin
Bir gün Sadabad’ın lale ve gül bahçelerinde geziniyordum. Uzaklardan Nedim’in okuduğu gazelin tatlı nağmeleri bana kadar ulaşıyordu.
Her taraf kırmızı güllerle doluydu. Ancak, o güzelim güller kokmuyordu hiç. Yemyeşil çimenler vardı her yanda. Bülbül sesleri ortalığı çınlatmaktaydı. Dereler akıyordu şırıl şırıl…
İki yüzlü dost insanlardan
Hayatımı gençliğimi çalanlardan
Yalanlardan dolanlardan
Herşeyin hüzün kokmasından
Koltuk sevdasına lafını bilmezlerden
Üstüme dağ gibi gelen çilemden
Penceremden bakıyorum üzgün bitkin dalgın dalgın
Gülmek için yaratılmış gözler buğulu ve yaşlı
Hikayeme henüz başlık bulamazken boğuşurken
Sakin sessiz odam bomboş bir ben birde ah yalnızlık
Aşk yaşıyorsan git gelme, öte dur
Sevgi yaşıyorsan gel yüreğimin tahtında kurul.
Bulmuşsa gönülden gönüle pencereyi yürek,
Yerden yere vurma yeter,
Mutluluğa hasret nemli gözlerim
Dertliyim kederliyim yaşamak istemiyorum
Tanıyamıyorum kendimi
Gözümde yaş gönlümde sonsuz hüzün
Her gece ağlarım kırgınlığım dağlardan yüce
Gönlümün hüzünlü mazisinde
Bugün bir umman oluştu
Duyguların gezisinde
Bakışlar süzülürken
Kelimeler düğümlendi
Seninle başladığım bu zorlu yolu
Beraber çıkıp aşmak isterim
Hayatı seninle bir ömür boyu
Birlikte yaşayıp ölmek isterim
Bir anlık yaşadığım heves değilsin
Uçun kuşlar sizindemi kanadınız kırıldı
İster nağme yapın kulaklarına
İster hançer hançer vurun kalbine
Bu en son dileğim en son sözümdür
Benden başkasına gitmiş olsada
Ayrılık üstünden mevsimler geçmiş olsada
Yaralı ceylanım duygu dağında,
Ne olur bir de siz yormayın beni.
Mekânım kalmadı aşk otağında,
Gelenden geçenden sormayın beni.
Bülbülün içerek uçtuğu anda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!