Gözlerime mil çeken - Ruhuna dokundum bu gece... Gizli bir ibadet gibiydi sayıklanan düşler / kırık dökük kanatlarımın hala haberi yok havaya kalkan kolumdan, kendim bile bıkmış durumdayken benden nefesim ile kalp ataşlarımın arasındaki o nefretle sevişiyorum... Bu mahşer gününden sıyrılmaktı - şeytana inat küfürdü... Bunca yıl boşa dönen zamanın kolları gibiydi hüzün perisi / kanıma karışan zehir gibiydi - sana ölüyorum demem gibiydi bu üstü örtülü ruh - ruhuna...
O ki; Başka bir
tendeyken ruhum beni öldürmeye geldi - dudaklarımın aralık kapısından
geçti Önce..................
Nefesi cigerlerimi patlaatı öncesi ve darmadagın kanlar boşaldı beyaz çarşafa / Korkmuştu yanıma uzanmşı o diger kırmızıya bulanmış ten - biliyordum onun şahdamırından akacak kanla sevişecegini...
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman