üşüyorum buralarda
güçsüzüm çok yalnız çaresiz...
derin bir uykudayım sanki çıkışı arıyorum
her yer zindan karası görmeksizin yürüyorum
birer birer yol ayrımları çıkıyor önüme,
birinden diğerine giriyorum
yolu bilmesem de sadece sonunu görüyorum
her yol geçmişe çıkıyor iyi biliyorum
ama tanıyamıyorum buraları
işte oysa seni o ilk defa gördüğüm bu kumsalda
utana sıkıla titreyen bir sesle
ellerini sıkıca tutup derin bir nefesten sonra
haykırmıştım sana aşkımı
bir çocuk gibi çığlık çığlığa
karıştırıyor muyum acaba?
her gün izlemeye doyamadığımız birlikte
yakamoz düşerdi bu denize
deniz ise yutmamak için ay ışığının bir zerresini bile
hareketsiz beklerdi saatlerce
deniz aşıktı ay ışığına
günün ilk ışıklarıyla birlikte
başlardı küfretmeye güneşe
artık hiçbiri yok görünürlerde
birbirine karışan müzik sesleri,
birbirimize benzettiğimiz yıldızlarımız nerede?
bu rüzgarın da neyi var böyle?
akdeniz’i okşardı oysa;
temmuz akşamlarında.
insanlar da yok niye boş bu kumsal?
sokaklarda da kulakları yırtan derin bir sessizlik...
yasta gibi insanlar her yerde matem var.
üşüyorum buralarda
güçsüzüm çok yalnız çaresiz...
senden çok uzaklarda bir yerde
güneşin batmadığı bu şehirde
olmuyor artık sabahlar
sebebi sen değilsin ama;
seninle kaybolan bir dünyam var.
Kayıt Tarihi : 9.7.2007 20:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sadece bu dünyayla değil yeni yeni dünyalarda ve en sonunda yanınızda kalacak sevgiliyle bir rüyadan bir dünyaya uyanmanız dileğiyle.
güzeldi.
TÜM YORUMLAR (3)