Seninle görüşmedik hanidir.
Yürümeyi öğrendi geçen yılda doğan bebe.
Birkez daha, palaz kırğınından eli boş döndü, avcılar.
Kaç kez dağların kuytuluğuna dayadım sırtımı,
Bahar erişti.
Seninle görüşmedik hanidir.
Yargıçlar kalemini kırdı, yirmi iki kere,
Günlerden cumaydı,
İngiliz sicimleri fena pazar buldu ülkemde.
Paslı ve kanlı mızraklarıyla kol geziyor zebaniler.
Kulakları sağır, gözleri kör.
Ekmek saatları azap, su saatları azap,
Azap taciriydiler.
Ellerinde birçok acı aletleri,
Acı alıp acı satıyorlardı.
Gözlerimle gördüm.
Seninle görüşmedik hanidir.
Pek çok kez bulvarlardan geçtim.
Bir kilo kurşun alacaktım, bir dirhem barut.
Ava gidecektim, seninle görüşmedik bu yana.
Gökten bir yıldız koparacaktım yakama;
Ferhat'a yardım edecektim yarım kaldı kanalları.
Su hazırlayacaktık birlikte, Kerem'in yangınına.
Yüregim harap viran,
Kollarım arık.
(SEVDA BOZLAKLARI şiir kitabı sayfa 45)
Ahmet TahsinKayıt Tarihi : 23.5.2006 22:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Seninle görüşmedik hanidir.
Pek çok kez bulvarlardan geçtim.
Bir kilo kurşun alacaktım, bir dirhem barut.
Ava gidecektim, seninle görüşmedik bu yana.
Gökten bir yıldız koparacaktım yakama;
Ferhat'a yardım edecektim yarım kaldı kanalları.
Su hazırlayacaktık birlikte, Kerem'in yangınına.
Yüregim harap viran,
Kollarım arık.
harika bir anlatım tarzı ve ifadeler çok kuvvetliydi okurken çok etkilendiğimi belirtmeliyim...kaleminiz daim olsun tam puan+antolojim...saygıyla..._dejavü_
Hele su hazırlamak ..,
Sadece Kerem'in sevda yangınına değil elbet...
El değmişken bütün yangınlara ...
Yeter mi bilmem ama dünyanın bütün suları , gene de......
Yüreğinize, kaleminize sağlık sayın AhmetTahsin...
TÜM YORUMLAR (2)