gece acının ocağında ateşimizi harlandırırken
suyun suretinde saklı dizeler okuyorum senden
bu şehir karanlığa düşende
el ayak susunca senin kuşların havalanır aya doğru
fısıltın gelir gece yeli gibi koklanmamış baharlarla
karanlıkta turnalardır sesin
eşkin kısraklardır
yorgun dağ yamaçlarıdır
ve gülüşün bir sarılmak için ömrünü bağışlamaya
arada bir İstanbul şarkısı
günün şen-bülbülün şen
çok zamanlar yaşadık
bunu bilmezler
ben yıldızlarını öperdim ya hani kirpiklerinden dökülen
susuşunda şarkılar söylenirdi kadim hüzünlerden
sarıldık binlerce kez
hasretimiz bundan büyük şimdi
kolların bir buluttu dağlarımda kimse görmeden
susarak konuşmayı öğrendim senden
kadınım ve tapınağımdın
ay ve geceydik
ve yeniden
yeniden
yeniden doğdum öpüşünün rahminden
biliyorsun seninle dolu aramızdaki tüm uzaklıklar
düşündüğüm an benimsin
baktın mı gözlerindeyim
bütün şarkıları bana söylersin som sessizliklerden
bulutun kanadında dizeler okurum senden
anlamışım bir yol
tenim teninde ben
bilmişim ki seni sevmek daha güçlü ölümden
Kayıt Tarihi : 13.9.2008 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!