dünde kalmasaydı yada yarın bu kadar uzak olmasaydı.
doğum günün günlerden bugün olsaydı mesela
ben şiirlerimden ince bir buket yapıp sana
senden aldığım ışığı yerleştirseydim arasına
beraber okusaydık, beraber koklasaydık
yürüdüğümüz yollar boyunca
aynı ışıktan aydınlansaydık.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
....Tebriklerimle.........
sevgiler...
Yorumum suskunlugumdur...Ben sustugumda daha çok konuşur ve bu şiiri sarip sarmalar alir aklima estikce sesli okudugum şiirlerin arasindaki yerine yerleştiririm.... Cevat bey, böylesine güzel bir şiiri bizlere aramğan ettiğiniz için teşekkür ediyorum...benim vereceğim puan rakami burda mevcut olmasada, burdaki ile yetinmek zorunda kalarak puanımı veriyorum.
Selam ve sevgiler..Safinaz ocakcı
benden önceki yorum yapan arkadaşıma katılıyorum nasıl yorum yapılır böyle güzel bir şiire türkiyede gündem oluşturmuş bülent ersoyun bir sözü var fevkaladenin fevkiinde diyeceğim ben güzelin üstü bir şiir ve bunda çok samimiyim ....yaaaa vallahi kıskanıyorum sevgi ve saygılar o güzel çağlayan yüreğine
müzeyyen başkır
Sizin şiirlerinizle ilgili olarak söyleyebileceğim yeni birbeğeni kelimesi kalmadı bendeHazır,puan vermeyi öğrenmişken-haddim olmadan-bir 10 puan...Yüreğinize sağlık.Selâm ve saygılarımla dostum
ÜNAL BEŞKESE
Seninle bir gün
dünde kalmasaydı yada yarın bu kadar uzak olmasaydı.
doğum günün günlerden bugün olsaydı mesela
ben şiirlerimden ince bir buket yapıp sana
senden aldığım ışığı yerleştirseydim arasına
beraber okusaydık, beraber koklasaydık
yürüdüğümüz yollar boyunca
aynı ışıktan aydınlansaydık.
AY ÇOK TATLI BİR TALEP..kEŞKE BANADA BÖYLE BİR TALEP GELSEYDİ.YANLIŞ ANLAMAYIN GERÇEKTEN ÇOK HOŞUMA GİTTİ DAHA BAŞINI OKUYUNCA.YOKSA ART NİYETİM OLSA BAŞKA SAYFALARDA OLURDUM.ÇOK İNCE DUYGULUSUNUZ.sİZİN ŞİİRLERİNİZİ PAYLAŞMAK AYRI BİR GÜZEL.ELİNİZE SAGLIK EFM SAYGILARIMLA
Yine harika bir şiir üstadım...
Yazan ve yazdıran yüreklere saygılar...
Orhan ÇAPAN
Değerli üstad bazı şiirlere yorum gerekmez,
bu da onlardan. siz bekar ya da evlimisiniz bilemiyorum bu ara işin YANİ SEVMENİN AŞKIN PRATİĞİNİ ANLATIYORSUNUZ HEMDE
PLATONİKÇE. Eyvallah.sevgi ve saygılarımla.mustafa -sufist_05
Değerli üstad bazı şiirlere yorum gerekmez,
bu da onlardan. siz bekar ya da evlimisiniz bilemiyorum bu ara işin YANİ SEVMENİN AŞKIN PRATİĞİNİ ANLATIYORSUNUZ HEMDE
PLATONİKÇE. Eyvallah.sevgi ve saygılarımla.mustafa -sufist_05
yaşanmış yada yarım kalmış yaşanmamışlıklara özlem..tebrikler..
belki bir boğaz rüzgarının yakalanıp akşam serinliğine.
'iki kadeh rakı ile ısınırdık, ne güzel olurduk
gece hesap ister biz biraz daha otururduk
ama hiç konuşmadan, gözlerimizle avunurduk
ezberimizde, isim verdiğimiz bütün dalgalar
kimsesiz bir iskeleye yaslardık sırtımızı
el sallarken ardımızdan yakamozlar'
Dilekleriniz kabul olur işallah. :-)
Güzel ve akıcı bir şiir...
Selamlar
Gül
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta