Senin yerin aşk şehri Yiğit gönül
Ölümü almışım yanıma
O yıldızı...
Düşmüşüm nurlu yollara
Hayatı nar eyler ahir zaman
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Secdelerde ağlıyorum...
Ahir zamanın gözü çıksın
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Ahir zamanda
Gönlüm gözü yaşlı bir yetim çocuk oyuncak isteyen
Ahir zamanda
Altın gümüş yükü dağlara sığınmış acemi gönlüm eşkiyadan...
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Gönlüm dertli nehir çöl işkencesinde buhar buhar...
Ateşe atılmış ibrahim gibiyim
Ahir zaman eylül gibisin neden döker misin güllerimi...
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Gecen uzun sürdü
Adı gönül olan alıngan şehrim
Sana Mekkenin, Medinenin güneşiyle geleceğim
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Ahir zamanda nur yolcususun
Bin baharın kapısında dilenciyim senin için
Kışın hakkından gelecek güneşler biriktirdim senin için
Seni ne unuttum nede terk ettim
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Ahir zamandasın nur yolcusu
Ahir zamanın gözü çıksın
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Cennet ağacı ol yiğit gönlüm ahir zamanda
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Güneşlerin baş tacı ol gönlüm
Karanlık çatlasın
Er yada geç sabah da olacak
Bu yıldızlar pencereleri en arsız gecenin
Bahçelerinde çiçeklerin açacak
Baharlar da gelecek
Geç de olsa gelir ak sakallı mavi ışık
Gelir seherin...
Gül oyna o gün
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Adı gönül olan gül olan şehir o gün
Işıklar derle gül gül yiğitlik derle
İçinde dost olan fotoğrafları çoğal
Işıktan saraylar kur
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Kuşlarını uçur ve uçurtmalarını şen çocuk...
Çiçekleri uyandır,öp gözlerinden
Ağaçları salla öp alınlarından
Çeşmelerin dudaklarını çöz olsun bu gün düğün günü...
Bulutların saçlarını çöz sevinçten ağlasınlar...
Senin yerin aşk şehri yiğit gönül
Kayıt Tarihi : 14.12.2014 03:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!