Seni unuttuğum gün...
İçimde fırtınalar diner mi bilmiyorum. Ama o gün, kalbimde seninle verdiğim savaşı da bitirmiş olacağım. Bir zamanlar nefesimdin ya, şimdi içimi yakan bir boşluk oldun. Ne ara bu kadar yabancılaştık bilmiyorum. Ne ara o göz göze gelişlerin, o umutla beklenen mesajların yerini sessizliğe bıraktı? Unutmak zor...
Bir insanı değil sadece, onunla kurduğun hayalleri, tuttuğun elleri, birlikte güldüğün zamanları da geride bırakıyorsun. Oysa ben seninle bir ömür boyu yürümeyi hayal etmiştim. Her sabah sana uyanmayı, her gece seni dileyerek uyumayı. Ama sen, en çok sarılmaya ihtiyacım olduğu anda sırtını döndün. Ve ben, yolun ortasında kaldım... elimde kırık dökük bir sevda ile. Şimdi bazen endişeyle, bazen özlemle düşünürken buluyorum kendimi. “Unuttum” dediğim anlarda bile adın geçince içim sızlıyor. Seninle olan son sarılışımızı bilseydim, daha sıkı tutardım seni. Gitmemen için değil… Bir daha böyle güzel sarılamayacağımı bildiğim için. İçimde hep bir soru: Ben mi fazla sevdim, sen mi yarım geldin? Yoksa senin yüreğin, benim sevgimi taşımaya yetmedi mi? Ben senin için herkesi karşıma aldım… Sen beni karşısına bile almadın. Oysa bir bakışına dünyayı değiştirirdim. Ama sen, gözümde kurduğum cenneti cehenneme çevirdin. Ve şimdi… Her hatırlayışımda canım acıyor. Ama bil ki… Seni unuttuğum gün, seninle olan bu savaş bitecek. Ve sen… O gün, içimde taşıdığın değeri değil, Kaybettiğin yüreği fark edeceksin. Ama geç olacak. Ben çoktan seni, en sessiz vedamla uğurlamış olacağım. Ve sen… Sadece ardımda bıraktığım bir "hiç" olacaksın. Çünkü artık şarkılarda bile gizli kalmayacaksın.
Kayıt Tarihi : 27.4.2025 05:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!