Bu gün, aynı saatte, aynı yerde
Yine aynı masa ve yeşil çuha
İki çay söyledim kendime
Daldım derin bir rüyaya.
O günkü ‘’kapıdan giren güzel,
İşte o benim! ’’ sesini bekledim
O gün içilen çayların tadı bir başka
Bu gün aynı çayla zehirlendim.
sensizliğin tokatı indi suratıma
düğümlendi kelimeler gırtlağıma
sessizliğimi, unutulduğuna yorma,
Sesimin yansıması, sessizliğim.
seni unutmuş değilim.
ne zaman aradıysam, nefesin kesildi
hissettim, ‘’Ne vardı şimdi arayacak! ’’ deyişini
o gün, kısa hayatımın miladı, o gün gerildim çarmıha
senden sonra, hiç parlak değildi yıldızlar da...
Bu gün rüyamda gördüğüm o güzel sendin
Gökyüzünü çatlatan şimseğin ışığında.
Keşke hiç tanımasaydım seni
Takvimden çıkarıp, bu ayın yirmi ikisini
Bir gün gitseydi hayatımdan
Şimdi bir kurt kemirmezdi beynimi
Hiçbir şey kaybetmezdim huzurumdan.
sensizliğin tokatı indi suratıma
düğümlendi kelimeler gırtlağıma
bir asit gibi, her gün biraz daha
oyuyor beni sensizliğim,
seni unutmuş değilim.
Kayıt Tarihi : 22.12.2008 20:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!