martıların çığlıklarıyla tanyeri ağardığında
büyük şehrin kesif is kokusu üzerimde tütüyordu
yanaklarıma yapışmış iyot serpintileriyle
___________kuytularında gizliyordu sancılı aşk acılarımı..
ninniler söylenmişti bütün gece
________çeşit çeşit masalların muştusu canlanmıştı..
yakamozların arasında aradım varlığını
sandalların küreklerinde çektim yokluğunu
karanlığa yansıyan her gölgeye seni sordum
seni sordum gecenin kimsesiz renklerine..
gökten tufan oldu üzerime düştü sular
avuçlarımda biriktirdim her damlasını
silkindi ağırbaşlı kırılgan düşüncelerim
yumuk yumuk gözlerimde canlandı akasyanın çehresi
yüreğime dokundu dikenleri amansızca
alınganlığımı hatırlattı dinlemeden..
yıpranmış gönül sayfalarına döndürdü ansızın
eskimiş resim kırıntılarını canlandırdı bakışlarımda
dalgaların şavkına çarptı yüzümü acımasızca
yokluğunun boşluğuna yapıştı istemeden..
alıştım hırpani nefsimde aşkını dilenmeye
üstüme çekilen çıkarsız loş geceleri kıskandım
baş kaldırdım yıldızlarımın ışıltılı örtüsüne
toprak kokan teninin saflığına sokuldum
masalların muştusunda aradım yokluğunu..
ve seni sordum gecenin renklerine, istemeden..
25.10.2011 – 23.00
Kamil ÇağlarKayıt Tarihi : 25.10.2011 23:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!