Seni Sevmek Ve Susmak Şiiri - Muhammed Y ...

Muhammed Yağmur
162

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Seni Sevmek Ve Susmak

Beni sevmediğini,
hiçbir zaman sevmeyeceğini bildiğim anlar var...
O anlar—
gökyüzüne bakarken anladığım şeylerle aynı:
bu sonsuzlukta
ne kadar küçük ve ne kadar çaresizim…

Senin güzelliğin de
aynı duyguları getiriyor içime.
Bir bakışta mavilere karışıyorum,
bir gülüşte karalara.
Her kelimen suya atılan taş gibi
çember çember büyüyor içimde.

Nereye gitsem,
çocuksu sesin kulağımda
yarı karanlık bir şarkı gibi.
Ve o koku—
kendine has,
aklı zorlayan,
delilikle sınır çizen o koku...

Ve gözlerin…
Esmer bir akşamüstünün
serin hüznü gibi gözlerin.
Baktığım her şey,
duyduğum her ses
"seni sev" diyor bana.

Ama ne garip,
uzaklaştıkça daha çok yaklaşıyorsun,
yaklaştıkça da uzaklaşmandan korkuyorum.

Belki…
hiçbir zaman söyleyemeyeceğim sana
"seni seviyorum" diyemeyeceğim.
Ne sana…
ne de senden başkasına.

Bazen kendime bile itiraf edemiyorum.
Çünkü,
biliyorum ki söylediğim an
bu büyü bitecek.
Her şey dağılacak.

Kendini kandırmak zor iş,
bilirsin.
Ama ben yine de
"çok sevmek" deyip susuyorum.
Aslında…
korkum sevmek değil,
sevilmemek.

Küçük aldanmalarla
kendimi avutuyorum.
Sen de belki aynı korkularla
bakıyorsun bana
habersizce.

Seni sevmek…
alabildiğine,
delicesine,
hiçbir şeyi umursamadan sevmek.

Ellerini tutmak…
o derinlere birlikte inmek…
seninle
ve sensiz bile
yine seninle kalmak.

Ama sonra,
her şey içime çökerken bile
sana bunu söyleyememek…
susmak…
susmak…
korkudan ölünceye kadar.

Muhammed Yağmur
Kayıt Tarihi : 18.7.2025 23:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kulak Misafiri
    Kulak Misafiri

    Ben ayrılıklarla çektiğim elemler okulunda anladım ki uzaklarda olanı özlemek, çok sevmenin ziyadeliğini göstermiyor. Yokluğun verdiği ıstırabı gösteriyor. Normalde elinden tutmak, sevdiğinin, o kadar da abartılıcak bir şey değildir herhalde, annemden babamdan bunu anladım. Dedelerimden ninelerimden de... kimse kimsenin elini tutmaya çok da meraklı değil gibi. Fakat bu yokluk o kadar ıstırab verdi ki, ağlarken bile ellerim sızlıyor, tutulası geliyor. Tutulunca ve alışınca artık normal olunca sevmemiş olmayacağım, ihtiyaçtan ağlayan duygular sakinleşmiş olunca, kendini güvende hissedince az sevmiş mi oluyoruz? Bazen o kadar kıskanıyorum ki, peygamber efendimiz aleyhisselatü vesselamın eşlerini sevdiği gibi beni sevsin diye dua ediyorum. Çünkü o bırakmıyor hiç. Elleri tutulası gelip sızlayavak kadar ortada bırakmıyor. Acı vermeyen, iftira etmeyen tam sahiplenen kıskanması da var. Tam benimsemiş ve onları ayrılığın içinde elemde bırakmamış, dışarılarda hiç bırakmaz da, üşütmez de.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)