yapraklarına çiy düşmüş
çiçeklerle bezeli bir bahçede gezinirken
hayal ederdim seni, onlarla konuşan
ve güllere aşkını anlatan bahçıvan gibi...
acaba mutlu muydun, gülümser miydin
yoksa asık yüzlü mü? Nasıl biriydin
uzaktan izlediğimden, fark edemezdim…
bir sesinin yankısı, bir de kokun gelirdi
uyanmama yakın, odama tan vakitlerinde
sesini içli bir türküye, kokunu fesleğene
benzetirdim...
sonra yanıma geldiğini hayal eder
küçük bir kız çocuğu olurdum aniden
en masum ve en yalın haliyle
bana sevgiyi öğret ister
gözlerindeki hüznü gördükçe içlenirdim…
bakışlarında kendimi bulmak
senli düşlerde kaybolmak
hep seninle olmaktı tek isteğim
ve hep böyle bir resmi hayal ederdim
ne tasa kalırdı yüreğimde
ne de üstesinden gelemeyeceğim bir derdim...
sevgi dolu bir dünya kurardım ikimize
ve seni hep fesleğen kokulum diye severdim içten içe
utanır söyleyemezdim, seni deliler gibi sevdiğimi
parantez içi kalırdı aleni olmasını istediğim tüm kelimelerim…
keşke tüm hissettiklerimi söyleyebilseydim
biliyorum artık çok geç, faydası yoktu dövünmenin
söylediklerim ve söyleyemediklerim
altı çizilmemiş satırlar içinde kaybolurken
ben, gene bir başına ve gene özleminin esiriyim....
ve seni sevmek müzmin bir hastalıkmış
hayalin beni terk ettiğinde anladım…
15.02.2011
Hatice AkKayıt Tarihi : 12.7.2015 18:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!