'Gümüş'ten bir yolda, 'pembe' bir düşün içindeyim. Gözlerinden 'koyu kahverengi' uzanan bir boşlukta; benliğim kaybolmuş, yitmiş bedenim. Korkuyorum, uyanmaktan öylesi çocukça... Yitiriyorum tüm zamanlarımı, 'incecik' gözlerinde kayboldukça.
Hani kırlangıçlar uçuran 'utangaç' yüreğim. 'Kutsal emânetim' diyerek teslim aldığın kalbim; korkmuyorum o 'yumuşacık' ellerindeyken. Ahh, bir dokunsan öleceğim; üşüyeceğim, kapasan gözlerini; zemheri ömürlerde.
Yitirdim cesaretimi, sen ellerimi tutmadan ölemiyorum. Kalbim, kanayacak âh bir dokunsan yüreğime; ellerimi tutma, ellerimi tutma; istemiyorum...
Sığındığım tüm kabuklarımı attım, öylesine korumasız... Ne yaparsan, işte senin kalbim; ister çekin incitmekten, istersen kanat acımasız.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Yüreğinize sağlık.
gözüme okadar uzun geldiki az daha bu güzel şiirden mahrum kalıyordum....öyle içten yazmışsınız ki cok güzel gercekten cok begendim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta