Yüreğini dağlatıp seni de ağlattılar değil mi?
Nasibini almış gibisin ince ve derin darbelerden
Gözlerin bağlanıp etrafına sinsi duvarlar mı örüldü?
Varlığın katranlı çamurlara gömülüp görülmezden mi gelindi?
Temiz ve saf yüzün sentetik ipeklerle süslenip umut pazarında mı satıldı?
Hayat ormanına düşüp fırsat çakalları mı sardı etrafını?
Yoksa sahte gülücükler altında sırtından duvarlara mı asıldın?
Seni iyi anlıyorum…
Hangi açan gül dalına dokunsan dikenler mi saplanır ellerine?
Başını kaldırıp biraz güneş gördüğünde bulutlar mı kapatır ufuklarını?
Gülen yüzler pörsüyüp bin parçaya mı bölünür o zaman?
Ama her şeye eyvallah dediğinde sular derin ve serin mi akar derelerinde?
Yürürken değil sürünürken mi mutlu edersin etrafındakileri?
Bu yüzden volkanik tabakalardan kopup gelen çığlıklarını duyuyorum…
Seni iyi anlıyorum…
Kayıt Tarihi : 25.3.2017 10:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!