Ayaz akşamlarında üşüdüğüm
Zemheri kış gecelerimin
Değişmeyen yol arkadaşı
Nazende sevgilim
Gönül bahçemde sakladığım
Sol yanımın yangını
Yâr denilen yaram
Doluyorum bu gece de yüreğine
Akıyorum gurbet akşamlarına
Yokluğunun tınısı vuruyor
Üstü çiziliyor cümlelerimin
Uyuklayan kızıl şafaklarıma
Belirsizliklerin düşüyor
Sus payımı alıyorum içinden
Yolunu bulamayan göçmen kuşlar gibiyim
Yedi iklim içimden geçiyor
Bir parçanı yüreğime bırakarak
Selâmsız sabahsız gidiyorsun
Gönül mihrabıma ters düşen
Yeşille mavinin dans ettiği
Zümrüt gözlü kadınım
Vurgun olduğum deli gönüllüm
Gözbebeklerime hapsettiğin en yeşilindeyim ömrümün
Gözlerine sürgünüm
Öfkem mirasındır
Har vurup harman savuruyorum
En çok harcamayı da sana yapıyorum
Sana yazacağım her gece
Yasakla beni
Lâl olsa da dilim
Susmayacağım
Son nefesime kadar
Seni sana yazacağım
Yorgunum kırgınım
Küskünüm yâr
Yalan hep yalan
Bu şehir bile sensiz yalan
Seni çok özledim
Zümrüt gözlü yâr
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta