ne kadar ulaşılmaz olursan ol,
kora dönmüş çığ gibi
büyüyorsun içimde.
ama dış yüzümde;
öfkemin kararttığı bir korku var.
adını olmayacak
soğuk rüzgarlara veriyorum.
bitmez tükenmez kış gecelerinde şimdi
ellerimi ay ışığında ısıtıyorum.
ormanlar çok karanlık.......
bir anlık öfkeyle atıyorum üstümden
çakal ulumalarını.
yürüyorum adım adım
basmadığım her karesinde
izdüşümünün.
bir çiçek kaldı mı senden,
rengini tüketmemiş,
hala gülebildiğin
bir fotoğraf eskisi ya da?
arıyorum,
görebildiğince gözlerim.
durup dinlenmeden.
sonra bir gece yarısı çobanı,
namus ehli yani
adamakıllı delikanlı.
kınından çekili
bilenmemiş bir bıçak gibi
çıkıveriyor karşıma.
konuk oluyorum özgür
ve dost sofrasına.
dili benden değil,
dinini sormadım bile
ak kağıt gibiydi gözleri,
o kaldı belleğimde.
şimdi o çoban sofrasında
sabahı bekliyorum.
ne bir çiçek rengi derdim
ne de gülen bir resim.
hele bir gün göstersin yüzünü,
bismillah
yeni doğmuş bir kuzuyu
gözlerinden öpeceğim
sonra biliyorum
aydınlıkları soluyacak ciğerlerim.
öfkem gecede kalacak.
sen de..........................
sapan taşlarıdır ağaçlardan yere düşen
çam kozalakları değil.
kanadı kırık ölenler
sığırcık kuşları değil.,
benim!
Kayıt Tarihi : 13.12.2006 01:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dış yüzüm öfke bu dizeleri haykırıyor...
Belkide...
Ama iç yüzüm öylemi...
Hayır kıyamıyor sana toz kondurmuyor...
Belkide...
Kalemini Seviyorum...uzungemici...
İŞTE BU KADAR GÜZELDİ ŞİİR..tşk.ler..
TÜM YORUMLAR (2)