Sen hiç kendi içinde kendini yaşadın mı,hayattan uzak bağımsızca ruhuna…sen kendinde beni yaşadın mı hiç sevgili..arındır bedenini,sür ruhunun kısraklarını deli misali ve yılmadan,kendinde beni ara ve çık yola hiç düşünmeden bulabiliyorsan eğer..
Zaman ve mekan bahane değil yüreğime…yüreğim seni ister bahanesiz,yüreğim seni yaşamak ister,yüreğim sana gelmek için amaç ister yol ister neden ister çaresiz yüreğim,sarmaşıklara dolanıp yeşillenen yüreğim…kurtar beni!
Ayrılık değil sebep hasretime….hasretim doymak ister aç hasretim,hasretim güven ister rahatlamak için,hasretim okşanmak ister sevişmek ister sarılıp sarmalanmak ister ruhunla kudurmuş gecede hasretim…yak beni!
Amaç bir aile değil birlikteliğime….çocukluğumyaşamak ister,çocukluğum uyanmak ister seninle mutlu olmak için,çocukluğum bugün de var olmak ister,ufacık bir nesne ister senden kalan gözyaşı ister şımarıklık uğruna bile olsa boynu bükük çocuğum içimde…şımart beni!
Sesin değil beni teselli eden artık…hüznüm seni ister en olmazlarda bile olsa ki olmaz yoktur bence,hüznüm tek bir gün ister seninle güneşe doğmak için ve gözlerini içip sarhoş olmak sevişmek ister en sarhoş geceyle ki yeniden güneş doğurmak için…geceye sal beni!
Yağmurum ıslak değil benim yeşertecek kadar ağaçlarımızı...yağmurum seninle akmak ister yeryüzüne,gözlerimde kalmasın diye sadece umut ister,yağmurum içinde kocaman sen olan bir bulut ister mavi gökyüzü ister gökkuşağına erebilmek için,toprak ister tohum ister yeniden dirilmek ister seninle…yaşat beni!
Yüreğim yedi dağın ardındaki saray değil hazineleri olan…yüreğim bereket ister dolup taşacak,yüreğim sevgi ister ferahlık ister seni ister,yüreğim yeniden doğup büyümek ister,al eline büyüt besle belki minicik kalıp yok olmadan,yüreğim dost ister sende,yüreğim vuslat ister şafakları saymaksızın,yüreğim merhamet ister senden kendini umursamadan,yüreğim sohbet ister gözlerini benden ayırmadan ve yüreğim yeniden sende doğmak ister…yarat beni !
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...