Esme Rüzgar
Esme rüzgar deli deli
Umutlarım uçtu yellere
Fırtına borandır zirveler
Açılmıyor sevdada güller
Ötmüyor bağda bülbüller
Kalbim güm güm atıyor,sen geleceksin diye
Kafeste hapis kuş gibi sabırsız,geleceksin diye
Kanatları olsaydı sana eşlik ederdi,gökyüzünde
Uçardı uçardı korurdu seni,taşırdı kanatlarında...
Soğuktan,ayazdan yorucu yolculuktan
Çocukluk Anılarım:
Ben gözlerimi ilk açtığımda,bizim evde iki dil konuşulurdu.Büyük ağabeyim 1940'lı yllarda köyden yayan iki saat uzaklıkta olan kasabadaki okula gidermiş.Daha sonra 1945 yılında Malatya / Akçadağ Köy Enstitüsü'nde okuyormuş.
İki ortanca ağabeyim anlatılanlara göre,ilk defa 1949'da köyümüzün Sayrik Mezresi'nde açılan ilk okula başlamışlar. 2. nolu ağabeyim 11 yaşındaymış 1.ci sınıfa başlarken...Ben annemle So be (Zazaca) konuşur,ağabeylerimden Türkçe öğrenirdim.
Köy çocukları içinde tek Türkçe bilen bendim.1952 yılında köy çocuklarıyla gidiklere gitmişiz.Genellikle hepimiz aynı yılın değişik aylarında doğan,yani yaşıt kız çocuklarıydık.Ben 4 yaşındaydım.Birden karşıdaki tepeye bakınca,at üstünde bir adamın geldiğini farkettim.Bağırdım:-Kızlar bakın ATATÜRK geliyor.Atatürk'ü Alfabeden tanıyordum.Küçük ağabeyim okuyunca ben hep yanında olur,dinlerdim.Aksi şeytan,o gün annem bana ceza olarak önü yırtık bir entari giydirmişti.Adam geldi bize yakın bir yerde durdu,attan indi.
Bizi çağırdı:.
-Çocuklar gelin buraya,bugün Çocuk Bayramı'dır, size şeker vereyim.Atatürk bugünü çocuklara hediye olarak vermiş,dedi.Hiçkimse anlamadığı için teprenme olmadı.Ben çalıların arkasına saklanarak,kızlar bugün çocuk bayramıymış,gidin size şeker verecek,dedim.Herkes koşarak gitti,adam herkese sevgiyle bir avuç pembe-beyaz renkli şekerden verdi.Sonra bana dönerek:
Çocukluk Anılarım
Ben gözlerimi ilk açtığımda,bizim evde iki dil konuşulurdu.Büyük ağabeyim 1940'lı yllarda köyden yayan iki saat uzaklıkta olan kasabadaki okula gidermiş.Daha sonra 1945 yılında Malatya / Akçadağ Köy Enstitüsü'nde okuyormuş.
İki ortanca ağabeyim anlatılanlara göre,ilk defa 1949'da köyümüzün Sayrik Mezresi'nde açılan ilk okula başlamışlar. 2. nolu ağabeyim 11 yaşındaymış 1.ci sınıfa başlarken...Ben annemle So be (Zazaca) konuşur,ağabeylerimden Türkçe öğrenirdim.
Köy çocukları içinde tek Türkçe bilen bendim.1952 yılında köy çocuklarıyla gidiklere gitmişiz.Genellikle hepimiz aynı yılın değişik aylarında doğan,yani yaşıt kız çocuklarıydık.Ben 4 yaşındaydım.Birden karşıdaki tepeye bakınca,at üstünde bir adamın geldiğini farkettim.Bağırdım:-Kızlar bakın ATATÜRK geliyor.Atatürk'ü Alfabeden tanıyordum.Küçük ağabeyim okuyunca ben hep yanında olur,dinlerdim.Aksi şeytan,o gün annem bana ceza olarak önü yırtık bir entari giydirmişti.Adam geldi bize yakın bir yerde durdu,attan indi.
Bizi çağırdı:.
-Çocuklar gelin buraya,bugün Çocuk Bayramı'dır, size şeker vereyim.Atatürk bugünü çocuklara hediye olarak vermiş,dedi.Hiçkimse anlamadığı için teprenme olmadı.Ben çalıların arkasına saklanarak,kızlar bugün çocuk bayramıymış,gidin size şeker verecek,dedim.Herkes koşarak gitti,adam herkese sevgiyle bir avuç pembe-beyaz renkli şekerden verdi.Sonra bana dönerek:
Bu millet dört bin yıllık tarihiyle
Anadolu'ya kök salmış Eti'lerle...
inkarcılara inanma
Avrupalı Roma ve Bizans'a korku salmış
asırlar önce,Atila ve Hunlar.
Atatürk'ü silmek gücü kimde var?
Merhaba yıllardan sonra kavuşmak muhteşem!
Sevgili sayfa arkadaşları bu sayfama giremiyorum,bana mesaj yazar mısınız?