Bu eller çorak eller yar sevilmiyor
Buz tutmuş yürekler ısıtılmıyor
Deli gönül sevgisiz yar bilmiyor
Gidin turnalar yarime selam götürün
Divane gönül konmuş kuru kengere
Gurbetin adını bilmezken
Kurtuluş adına çıkardılar beni
Ergenlik çağını tanımazken
Ana kucağına muhtaçken
Başımı demir ranzalara dayadım
Ben sevmekten korkan fakat
Sevilmeye hasret yalnız bir çınar ağacıyım
Çok heybetli görünürüm
Oysaki sadece görünen dışımdır benim
Yüreğimdeki aşk hiç sönmedi
Seni seviyorum diye sakın üzülme
Yüreğin coşmuyorsa benim sevgime
Evet demek için zahmet etme kendine
Gül döküp yollarımı süsleme istemem
Bekledim gündüzlere geceği ekleyerek
Hasret oldum o güzel yüzüne acılar içinde
Gitmeden dön bir bak bu perişan halime
Hasretin bir ok gibi sinemi delende
Bizim sevdamız neden masal oldu
Derinden çekerim bir ah ta yüreğimden
Saramadım sevdiğimi bahar yeşili umutlarımla
Gönderemedim hasretimi özlemlerimi rüzgarlarla
Yükleyemedim yüreğimdeki gamı kederi bulutlara
N'olur turnalar alın benide katarınıza götürün benide
Kaldırdım başımı baktım masmavi gökyüzüne
Olsun Yarim Senin Elinden
Kalbime akıyorsa ilmek ilmek tükenmez aşkın
Ayrılığı düşünmez sever seni delice çarpan kalbim
Akıyorsa yüreğine dolu dolu sarıyorsa beni sevgin
Kıyamet kopsa tufan olsa olsun yarim senin elinden
Düş ve gerçektik
Anadolu bozkırında
Düşümüz bilim
Nasırlı ellerimiz
Aydınlık beynimiz
Emek kokan ekmeğimiz
***
Bir yavru ceylan gezerdi ulu dağlarda
Uyurdu zirvede beyaz beyaz bulutlarda
Yarışırdı delice esen rüzgar ve fırtınalara
Açardı yelkenleri korkusuzca boranlara
Maralım diye dolanırdı dağ doruklarında
Yürüyor, yumuk yumuk elleri
Yumuşacık, pamuk pamuk teni
Dudakları koyu kızıl renkli
Bir kadeh kırmızı şarap misali
Bronz yüzü aydınlık ve güneşli
Merhaba yıllardan sonra kavuşmak muhteşem!
Sevgili sayfa arkadaşları bu sayfama giremiyorum,bana mesaj yazar mısınız?