bir gün göçüp gideceğim
her yalancı bahar gibi sende aç çiçeklerini
bekle bekle beni geleceğim bir gün sana
şimdi en büyük acıyı yaşarım bu bahar ben
suyu olmayan vaha da gülümdün sen
yüreğimi yakan sevdan nerede
senden başkasını sevemedim
sevemedim işte
bekle dedin bekledim
ardından ağıtlar yaktım neredesin
hasretine kavuşmak için beklesem kızarmısın
aramayacağını bile bile beklesem kızarmısın
diyar diyar gezsem yokluğunda
kuşlardan sesini sorsam
bende kalan bir kaç tel saçını koklasam
ve her akşam seni beklesem gittiğin yerde
sabah olsa yokluğunda
gecenin karanlığından çıkıp tutuversem elinden
dayanamıyorum artık gidişine
hüznün gözyaşları yağmur olup
vururken penceremin camına
iki damla yaş akar gider gözlerimden
dalarım yokluğuna mazide kalan günlerimize
sensiz geçen günlerimin şerefine delicesine içerim
kendimi buluncaya kadar
gelmeyecem bir daha dünyaya
ömrüm biçare elden ne gelir neee
saat ayrılığa gelmek üzereyken
akrep ile yelkovanı ayırmak olurmu hiç
kavuşsun sevgililer bırak
kim bilir yanlızlığı benim kadar kim
bu kadar da yalanmı yaşandı herşey
nerede beklediğin o yalancı bahar
yaprakların neden kurudu ey sevdam
kim tesellli edecek beni
artık beraber gezdiğimiz tüm yerler de
ben tek başıma ölümü düşünerek geziyorum
şimdi yağmur yağıyor
tam seni seviyorum dediğim yerde
sevda ağacımızın altındadım
baharlara inat açmamış yaprakları
kurumuş çöle dönmüş
kar etmemiş yağmurlar
seller fırtınalar
yeminini sen çoktan unutmuşsun çoktan
unutmak kim ben mi
nerde ne zaman nasıl söyle bana
bırakıp gideceğim bende
yalnızlık bana ait bana
kan dolan yüreğime akan gözyaşlarım al al
sorma artık sen
ne olur gidişini söylemese bana kuşlar
bu yağmurlu hava
gidişin bu kadar dayanılmaz mı olacaktı
gideceğin zaman bin yürek mi ölecekti
ardından harebe bir kalp ile
milyonlarca ağlayan mı bırakacaktın
gidişin bir volkan misali yanarken
gönüllerde sellere mi boğulacaktı
delikanlı çağımın son demini mi yaşacaktım bu bahar
gidiyorsun işte
ya benide götür gittiğin yere yada sende kal benimle
bu ayrılığa nikah kıyalım gitsin o zaman
nasılsa dönüşü yok bu gidişin
nasılsa mevsim bir daha bahar olmayacak
bozdum yeminimi
ağlamayacaktım ağladım
ellerimi sallamayacaktım ardından
seni uğurlamayacaktım bu limanadan
unutacaktım seni unutacak
yalan söyledim yalan
bilmelisin
bu yürek de fırtanalar estiren sen
unutma
gül ile bülbül
sen ve ben gibi
sen gül
bende dikenine batıpta
dibine düşen bülbül
ebedi mezarım oldun
sonunda bana en değerli yeri veren
ayaklarında öldüm
kanım kızıl sana ömrümden ömür katsın
ebedi değin yanında olayım beni affet
olmadığın yerde olamadım bende
Kayıt Tarihi : 1.9.2001 02:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!