Senden Özür Dileyemem - Garib Çoban
Bak gönül kalpte senin benim gibi nefes almalı.
O benim kanımdan olmasada, canım.
Bunu putperestlere kurban veremem.
Ama anlatmazsın dünü keşke bir şey diyebilseydin.
Biz ikimiz sevgili değilmişiz, senle putların gibi değilmiş.
Keşke durdurup anlatsaydın ben senin üzerinde plan kurdum, yalanmışım demedin
Biz aile değiliz, seninle putlarınla olduğunuz gibi.
Çünkü benimle kalamadın, kalsaydın benimle ölürdün.
Şimdi sen putlarına kurban edeceksin hep yeniden kendini.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Hayr ola bu saatte, bütün gece dolaştık.
Doğru yapmaya çalışırken sesin titriyor.
Rahatça kalabalığa karışacak yanıma teheccüt vakti içeri gir dedim.
Var mı?.. bana diyeceğin bir şey.
Bir terslik olursa onun sözünü verir sevgi.
Sizi son zamanlarda yorarsa putlarınız.
Onu bulacaklar, benim gibi düşünen, benim gibi hesap ediyor.
En sevdiğim şeyi bulmak için insanın içine sevgili sokarlar.
O senin içinden bir haindir.
Kulaktan kulağa duyulur.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Herkes gibi sende kendi kurban yanına bir adım daha yaklaşırsın.
İçindeki kurdu kuzudan ayırt edemezsin.
Karşına geçtin kaç kere yaptım bu konuşmayı, konuştum b/seninle.
İyi ki gelmedin o zamanlar.
Çünkü şimdi sen benim sevgilim değilsin, sevgili.
İçimdeki sen bana güveniyor senden kaçarken.
Bazen bir şey demeni bekledim.
Herkes kandırdı beni seninle.
Gidenlere sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi veremezsiniz onların çocukluktan kalan düşünceleri vardır.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
İçimde o kadar birikmiş gerçek şiir oldu.
Sende mi, kullandın beni derken, kendine nankörsün diyor aynadaki bakışların.
Seni yok sayana, var edene bak.
Umurundamı?..
Yoksa sendemi yalansın.
Kendim gelemesemde hayat kandırır getirir geri.
Hayatın şakası yok, azrail geldiğinde en kuvvetlimizin bile en zayıf noktasını buluyor.
Birine çok sevdiğin bir şeyi emanet edersen, mutlaka ihanet ederler.
Her şeyden çok intikam istiyorsun.
Yeterince şey söyledin, kaldıysa onuda söyle.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Nasıl bir sevgili canını sevgili için ortaya koymalı.
Toprak yutmalı böyle sevgiliyi.
O içindeki çocuğu senden uzak tutmalı.
Şimdi git bana o çocuğu getir.
Düşlerinde bile olmayan yanlarınla onları kendinize benzetmeyin.
Sonrasında hiç bir şey yok, sizinle karşılaşınca.
İnsanın hem gerçeği hem yalanıdır çocukluğu.
Zor olan şimdi bana güvenmen, içindeki çocuğu kurtarman için.
Güzel günleriniz olmuştur çocukken.
Hiç karşılaşmamış olsanızda, gitmesi gerekeni tutamazsınız.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Neymiş eski dostumun dediği.
Sevgi dediğin insana hayat verir.
Sevgili dediğin tutar gönül elinden, putlarının gölgelerinde gizlenmeyenleredir.
Anlatmadan bitmiyor, kendi hikayelerini.
Her cevap bir bilinmeyene çıkar.
Bir hesap varsa seninle, o arkadaş benimle.
Hoş geldin de ben giderken yeni hayatına.
Kim kimin hakkında ne biliyor ki.
Ben seni bir yere sakladım.
Baktım sakladığım yeri unutmuşum.
Ne yaptın bana, bırak beni.
Bana kim olduğu sorduğunda, ben kendimden sıkıldığımda giderim.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Bazen canını sıksalarda sen
uykudayken, yumruklarını sıkardın avuçlarımdan çıkacak olanları beklerdin.
Bekleme bile öylece uyu, maskelerinden sıyrılmak için.
Hiçbir şey yapmamak bazen her şeydir.
Seninle benim aramızdaki fark sen kendin için istersin, ben teheccüt vakti sevdiklerim için.
Biz ne istersek onu öğrenecekler, fırsat bulup kendilerine haksızlık etsinler diye.
Bir kuyuda bıraktığım kendimi arıyorum.
Gözlerime bakarken bile yalandı.
Çünkü içindeki putlardan biri sana ihanet etti.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Daha benleyken bile unutmuşsun.
Kendini cezalandırma, sevgiden aldığınız notlar aileden geliyor.
Artık beni kandıramayacaksın.
En fenası seni hayal etmemi bile haketmiyorsun.
Bak artık yokum.
Özledim derken anılara, içinden hep bir umut oluyor.
Kimse duymayacak söyle kendine.
İşte o ihtimal.
Bana öyle bir seni anlat ki, hatırladığım seni unutayım.
Çünkü ben seni tüm hayatım boyunca seviyormuş gibi seviyorum.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Her şeyi kazandığını düşünenler neler kaybettiğini bilemezler.
Çünkü seni severek yardım edecek tek kişiyi öldürdüm ben.
Yanında olduğumu değer verdiğimi biliyorsun.
Ama artık seni sevmediğimide.
Bu sefer gidiyim deme, affetmem.
Onun için seçmedim gitmeyi, senin için seçtim.
Ölmedim ki, yine geldim.
Bak şimdi hatırlayacaksın seni nasıl sevdiğimi.
Hep mi onu hayal ediyorsun.
Kızıyor musun bana kızma arkadaş bile olmasakta.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Onca kötülüğün içinde hesap etmediğim karşılıksız sevgi bizim sonumuz olacak.
Pek güvenilir değilsin bu kadar putların arasında.
Her şeyi hesap etsende, karşına hepsini bozacak bir oyun kurar hayat.
Bu kadar anın içinde omzunu yaslıyorsun, gözyaşlarına masum olmadığını unutup.
Bir kez kaybettiysen artık bin yıl geçsede bulamazsın.
Hayat seni her seferinde yener, hiç bir canlıyla oyun oynama.
Ama en kötüsü ne yaparsam yapayım beni göremezsin.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
İstediğin kadar put biriktir, bir gün hepsi seni paramparça yapacak.
Bir kere bırakıp gittiysen içindeki o masum çocuğu.
Ne kadar büyüsende bir daha bulamazsın.
Kızma bana sizin geçmişiniz var.
Resimlere bakıp, ne olur iyimisin diye sorma.
Üstün kirlenmiş olsada, korkma geleceğimden.
Masumiyeti gitti gönlümün, ben ne yaptım kendime.
Kimin hayatını aldında geri verdin aşk.
Neyim varsa, bundan sonra sana ait gariblerin yolu bu.
Merak ettiğim şeyi görmem için seni görmeme gerek kalmadı.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Bir besmelenin hatırına yola çıkarsın.
Yolda olmayan o kadar kalabalığın arasından sıyrılıp.
O sevgiliyi çocukluğuna ve oyunlar oynadığı sokaklarına götürürsün.
Onun nefes aldığı, gözyaşı döktüğü iki mezar başında gönlündeki sararmış otları yolmak istersin.
Şems’in gözyaşları gibi dökersin içini içene.
Gönlü hep kevser dolsun diye dua edersin bir bayram günü.
Okuduğu ilk okuluna, sokaklarında kaybolduğu gençliğinin şehrine gidersin.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Benim gönlümün sultanının kapısında bulduğum o çocuğu.
Şimdi bu bedene nasıl emanet edebilirim.
Bazende Estağfirullah der ne kadar istesende.
Onun çocukluğundan kalan büyütmek istediği putlarına teslim edersin.
Gideceğini bilirsin.
Gelişiniz güle güle, gidişiniz güle güle, her işiniz güle güle dersiniz.
Bir besmelenin sırrı için.
İçin için susar, sevdiğinizi bile bile gidersiniz.
Bazen şiir yazmak için kendinden bile vazgeçebilirsiniz.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Oysa ben dalından koparılmış bir çiçeğin bedduasını almak istemedim.
İlk defa ona bir kucak dolusu gül verdim.
Bir deniz kenarında soğuk yağmurlu bir günde karanfiller verdim.
Çok konuştum o güllerle, karanfillerle ah etmesinler diye.
Oysa ben kaktüste olsa bir damla suya muhtaç olan sevgiyle büyüyen çiçekleri severim.
Şimdi kendine bile merhamet ve güveni olmayan birine şiir yazıyorum.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
O kimdi bilmiyorum.
O merhametlilerin en merhametlisinin gönlüme bir gönül dostunun makamındaki Maide dedim.
Şimdi o çocukluğunun hayallerindeki putların esiri.
Ne mutlu ki, bize hiç ölmeyecek bir gönül kaldı.
Hala dua edebiliyorum teheccüt vakti.
Biz yine yola revan olduk.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
Kafanda hep o soru kalsın?..
Her şeyi hayal etmiştin, olmaz dediğin her şey oysa gönül kapısının arkasında seni bekler.
Ey sevgili giderken, sana beni hatırlatacak çok sert bir düşüşe kendini hazırla!..
Hep sana seni hatırlatacak, ne oldu?..
Artık kimse göremeyecek beni.
Seni taşıyacak putların ordan oraya.
Senin bir söz söyleme hakkın yok putlarından.
Sana ait olmayan hiç bir şeyim yok, bir ben kaldım.
Dipsiz kuyusun bir kez içine çekince kurtuluşun yok.
Bırakın o garibi bana b/aşka kalsın dedi aşk.
Yolumuzun töresi illa edeb'dir. Evveli edeb, vakt-i demi edeb, ahiri de edebdir.
(Y.ed - Kişi Sevdiği İle Beraberdir Albümü)
Kayıt Tarihi : 1.4.2025 09:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Biz ilahî aşk için geldik ve işimiz aşktır. Pir Niyazi Mısri k.s.
Her işin başı, ortası, sonu...
Tapmadan
Gereğinden fazla yüceltmeden
Sadece "sevgiyle"
Edeple...
Tebrikler Engin Bey...
TÜM YORUMLAR (1)