Ben en büyük ihaneti,
Sana kıyamam diyenlerden gördüm.
En güzel günlerim, zeki olup aptalı oynadığım anlardı.
Ve şimdi, yıkık bir kalp var elimde,
Tutup da onarabileceğim bir şey kalmadı.
Beni avutan sözler,
Bir zamanlar güzelken, şimdi yara oldu bedenime.
İhanet, kanlı bir el gibi içimi sıyırdı,
Ve her “Sana kıyamam” dendiğinde,
Bir parçam daha öldü.
Ne kadar sevsem de,
Sadece yıkık dökük bir gövde kaldı geriye,
Ve seni her düşündüğümde,
Biraz daha kayboldum.
Gölgeler ihaneti bilmez diyen şairi çok aradım,
Kimse söylediği sözler kadar delikanlı çıkmadı.
Avuçlarımda ölen kelebeklere üzülmekle geçti yıllarım,
Sevgiye aç yanlarımdan vurdu hayat.
Her düştüğümde daha güçlü kalksam da,
Kırıklarım hep yüreğime battı.
Vicdan mahkemesinde ellerim,
Gözlerim, yüreğim suçlu bulunmasa da,
Hep müebbet yiyen dilim oldu.
Sustu kelimelerim,
Sustu dilim.
Şehrin en ücra köşesinde öksüz yetim kaldı umutlarım,
Göbek bağından bağlandığım hayat bile acımadı bana.
Şimdi zembereginden boşalmış bir saat gibiyim,
Vidalarım doğuştan kayıp.
Ayak uçlarımda ihanetin paslı çivileri,
Dilimde usturupsuz bir acı,
Kopyala yapıştır aşklar,
Üfle geçsinlik mazi.
Artık susturamaz beni kimse,
Dünyanın kulagina fısıldıyorum
"Zaman, en acımasız şair olsa da,
onun bile şiirini ben yazıyorum"
Beni yenemezsin hayat,
Senden korkmuyorum.
03.02.2025 14:15
Kayıt Tarihi : 3.2.2025 14:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!