Senden bir yazı düşürdüm okuma

Via Vigilandum
187

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Senden bir yazı düşürdüm okuma

senden bir yazı düşürmek istiyorum gözlerimden yeryüzüne
okuma
etnik bir soykırımdan kaçan kelimelerin kabilesini kurtarmak için tasarlanmıştı gözleri,fakat azınlık diye birşey yoktu,yeryüzüne sancıyla doğan her insan azınlık olamayacak kadar çoktu,bu yalnızca devletle işbirliği yapan imgelerin yalanıydı,sonra sabaha kadar seviştiğimizi anımsadım,unuttuğum birşey yok değilmi?diye sordu sabah kalktığında,yok dedim sadece bir organ bağışı gibi ,gözlerini yatağıma bırakıp gitti
sevişmemiz bir komplo teorisi olarak yerini aldı kayıtlarda,
ben kayıtdışı sevişmeler düşledim,tutanaklarda adı geçmeyen kadınları sevdim,tekel büfeleri benim için en çok cuma geceleri makbuldü,ve 80 ihtilalinin bununla bir ilgisi yoktu,terkettim onu, çok kadını terk etmişliğim vardı,ama masumiyetimin yegane kanıtı,ruhlarında bıraktığım spermin, küçük bir kız çocuğu olarak yeryüzüne gelmek için attığı çığlıklarda gizliydi, freud psikanalizi çocuk yurdundan evlat edinmişti,şimdi yatağımın iz bırakmadan altımdan kayıp gittiği ütopik gezegenden,alkolün beynime bağışladığı insani duygularımla yazıyorum tarihimi, ve kötü yazıyorum,kelimeler hala beni bir kitap yazmamam için ikna etmeye çalışıyor,bu kadar yaşanmışlıkla bir tek kelimeye hükmetmek zor geliyor ruhumun mahremine,belki insanın odasından çıkarken kapıyı kapatıp sokağa adım attığında kendini hiç olmayan birine ihanet ederken bulduğu zamanlar vardı,ortadoğunun daha batının fahişesi olmadığı zamanlardı ve ben ütopik bir romanın estetik ameliyatla şiirlere öykünen yüzünde farklı bir kimlikle yaşıyordum,varlığım emperyalizm için bir komplo teorisiydi.kelimelerim kötü adam olmayı göze alacak kadar aşıktı hiçliğine,babasız büyüyen adamlardan diktatör şiirler üretiyordu kadınlar,ve ihanetin en cezbedici saatleriydi,beyin hücrelerindeki boşluk hissi,sevgisiz,aşksız geçen ömürler tenime zaman ayarlı bombalar bağlıyor şimdi,ve intikamını kelimelerimden alan kadınlar yaratıyorum çamurdan,gezegenin yedi harikasından biriydi ayak bilekleri,ve ben hiçbir kadını asla şiir yazmadığıma inandıramıyordum,bu lanetin üzerime yapışkan bir sıvı ile sıkıca kenetlendiği ahir zamanlardan biriydi,geçmişimin karşımdaki emperyalist kadının yağmacı egosundan kaçmaya çalıştığı sıradan bir zamanın herhangi bir
anıydı,çocuk parklarının tapınak olarak kabul edilmesine dair verdiğim yasa teklifi oy azınlığı ile reddedildi,dağa çıkmayı kafasına koymuş her roman biraz ince memede öykünürken,darağacında üç fidanı astı dudakları,ve kırmızıydı tetiği çeken parmak uçları,edebiyatı siyasete alet edecek kadar laik, politik gözleri vardı,ve ben ne zaman doğunun ücra bir köşesinde doğsam yeniden öldürebiecek kadar sömürgeci saçları vardı,güneşin doğacağı yönü tayin edemediği yerde derin devletin bile müdahale edemediği faili belli cinayetierin haklı bulunduğu gizli mağaradır omuz çukurun,yüreğimin bilinmeyen toplu mezarlarını deşifre edeceğim bu yokoluşumun imparatorluk elçisi olsada,hadi çocukluğunun şizofren yaralarını devlet sırrı diyerek gizleme artık,itiraf et,ben senin parmakları yakılan çocukluk anılarının tarih yazanın,. biliyorum asla memnun olmadın,ve yedi milyar insan memnun olmayacak varlığımdan.ahh kadın solunum cihazına bağlandı şimdi kelimelerim,ruhum işgal altında,fişini çek artık soluğumdan çıkan cümlelerin, geç kalacaksın
via vigilandum kendini tarihin karanlık elleri ile takas eden sancılarından
beni doğuran kadınlara, sessizliğin yetersiz kaldığı çığlıkla bağırdı
bilincini kaybeden uzuvlarım,
bu gece sana uğramayacağım
aşk diyorsun çünkü,aşk dirisine dua okunan sensizlik
yaşamadan,kendini imha eden o dehşet dinginlik
üstüm başım sırılsıklam senden damıtılmış rakı
yaşadığımıza dair tek kanıt,üzümlerimizden ezilen
o kızıl şarabın dibe vurmuş acı tortusu,şimdi arabuluculuk yaptığım her kelime
yanyana getirdim diye,soyuma sopuma düşman
kılıcını kaybeden,tapınaksız şövalye,iki bin yıllık karanlık tarihini
deşifre ettiğimden,gecemin mahremine düşman
bu gecenin sonu,kaçınılmaz bir soykırım
kaçma kendinden doğurup,benden peydahladığın tanrının
istilacı ruhundan
yüzüm,şiirden uzak bir sürüngen amipidir
uzaklaş maskelerin,ne idüğü belirsiz
soyundan
via vigilandum

Via Vigilandum
Kayıt Tarihi : 26.11.2017 21:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Via Vigilandum