Sende Tövbe Edeceğim Aşka

Gülüşlerin içinde kaç bahar eskittim şuursuzca,
Eski anıları yaktım hasret cehenneminde,
Yıldız harelerinde kaybolurken çocukluk hülyalarım,
Deniz sahile vurdu ölü aşkların öfkesini…
Ah! sen acılarımın en sağlam kalesi yüreğim,
Ah! deli mavi sevdalarımın şahidi ay ışığı,
Hani hesap sormayacaktınız hatalarımın ardından,
Hani silmeyecektiniz kumdaki izlerimi dalgalar,
Kaç tomurcuğum soldu yalan baharlara aldanıp,
Niye oynadınız masum duygularımla, niye?
Kaç fahişe sevdayı sundunuz yüreğime aşk diye…

Kaç vefasızın ardından isyan ettim var oluşuma,
Konacak dal mı koydunuz gönül kuşuma…
Hangi uykusuz geceme değer yalan sevişmeler,
Hangi günahıma ortak olur günahıma girenler,
Neyin bedeli bu dipsiz kuyu gibi yalnızlık,
Cam kırığı günler mi, ardında kalan ömrümün,
Hangi ihanet ikizi değil söylesene ölümün…

Bomboş sokakları bu kadar sevmezdim eskiden,
İnsanlar içinde, bir tek ben yabancı değildim.
Yalnız dolaşmazdım bu saatlerde şehri, bir baştan bir başa,
Şarap şişelerini kırmadan atardım denize,
Arada sırada aklıma gelirdi birkaç dize…

Bir şiirler küsmezdi bana ne kadar efkârlansam,
Bir sen unutmazdın nihavent şarkımızın bütün sözlerini,
Ayırmazdın yanımdayken gözlerimden gözlerini.
Sen varken bir tek beyaz düşmemişti saçıma,
Sigaramın dumanı bu kadar çekmezdim içime,
Sen varken sensizliği hiç düşünmemiştim,
Ağustos sıcağında, titreyip üşümemiştim…

Ben seni delikanlı sevdimdi, ölümüne gözü kara,
Kara gözlerini dikip bakarken ufuklara.
Kelebek ömrü gibi olmayacaktı hani sevdamız,
Kızmayacaktık birbirimize olur olmaz sözler için,
Allah kahretsin demeyecektim bir daha,
Çıldırmayacaktım, delirmeyecektim,
Vurmayacaktım boşalan kadehlerimi taşa,
Nasıl çıkayım şimdi deli gönlümle başa?

Son aldanışım olacaksın sen kadın,
Son kez kapayacağım aşk defterimi,
Bir senin yasını tutmayacağım diğer vefasızlara inat,
Bir senin resmini saklamayacağım,
Son kez özgür kalacağım bu yaz bu şehirde,
Adını anmayacağım aklıma gelsen de,
Sende tövbe edeceğim aşka, sende…

Murat Nail Güney
30.06.2009 İstanbul