Sıradan birisiyim işte hayatın içinde barınan...
Sade bir vatandaş...
Günbatımına doğru uzanmaktayız, bir gün misali,
Seneler hep böylece akıp gitmekte bir su misali...
İ stanbul adı güzel,
S evenleri çok özel.
T arihe uzanan el,
A bidedir bu güzel.
N azlı mı pek nazlıdır.
B urjuvası fazladır.
Bakma ey gül öyle suçlarcasına,
Sana çile çektiren ben miyim?
Yoksa,
Aklı başından gitmişler mi dersin?
Bilemediler değerini biliyorum.
Bülbül sandılar sevdiğini.
And içtim sevdam olsun diye,
Yollara düştüm,
Peşinde koştum.
Sevdam,
O olsun diye.
O'ydu sevdam O'ydu.
Gecenin yalnızlığında,
Sessizliğin kucağında ben.
Ben ondan suskun,
Ben sessiz,
Ve ben mahzun.
Ruhumda duyduğum
Ruhum aşk ve şevk arasında yanıp giderken, gönlümün alevleri yükselmeye başlar. Ciğerlerimde kaynayan bu parlayışlar sonra tüm benliğimi kaplar. Kaplar ta ki; Muhammed (asm) şerbetini buluncaya kadar...
Tüm ümitler yorgun ve uykusuz,
Bir kaç çamaşır ipinde asılmış umutlar.
Ve terkediliyor paslı vicdanlar,
Kapısına takılan tek zincir,
Belki birgün açılmayı bekliyor.
Hisler uyuşmuş, sarhoş
Ruhumun ızdırabına verin bir çâre,
Ne var ki yanımda gözyaşımdan başka yâre.
Dedi ki Lokman Hekim derd-i gönül-ü hâre,
Korkarım, atılır mıyım ki ahirette nâre?
(1998)
Birgün gelir de secde ederse sende başlar,
Senin kıymetin kadar dünyada başka ne var?
Biz dediler.
Biz dedikleri;
Bir sendin, bir de ben.
Sonra,
Biz dediler,
Dediler ki; dost isteyene dost olurmuş,
Sevgiliye sevgili, câna cânan olurmuş.
O'nun yolunda olan, O'na kurban olurmuş.
Aşkından bir damlayla yanıverdim Allah'ım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!