Duyduk deyin,
ama ne olursunuz duymadık demeyin.
Benimde artık bir sigortam var.
Gülmeyin,
çünkü içten yazıyorum.
Çalışıyorum...
Evet evet,
yanlış duymadın, çalışıyorum.
Ne mutlu bana,
ne mutlu bize, ikimize
Hemde güzel bir fabrikada...
Fiyakalı bir maaşla,
Yok yok,
ayıp değil söylenmesi,
utanma...
Artık bende işçi ve emekçi sınıfına dahil oldum.
Kendimle gurur duyuyorum.
Alnımdaki terle,
ellerimdeki nasırla onurlanıyorum.
Ha, birde,
öğle yemeklerinde yoğurt yiyorum,
her gün...
Şaka gibi değil mi?
Sabahın köründe kalkıyorum.
Gün doğmadan,
gün bugüne gebeyken uyanıyorum.
Biliyor musun?
Çay molası da varmış,
Vazgeçilmezim...
Üstüm, başım, ellerim, yüzüm,
hepsi kir içinde...
Pas, toz, yağ, çamur,
onlar benim meslektaşlarım,
inkar edemem...
Ama işim temiz, merak etme,
üzülme olur mu?
Zaten kirlenen elbiselerimi yıkatıyorum.
Her hafta,
düzenli olarak.
Merak etme...
Okuldan daha mezun olmadım,
ki olamam bu gidişle...
Ama kitap okuyorum,
hemde hafta da iki tane,
o sayılır mı?
Bak mesela şiir yazamam,
güzel sözde söyleyemem.
Ama çok güzel çay demlerim.
İster kaçak,
ister tavşan kanı tabiriyle
Üç şekerli-milli içki niyetine
İster misin?
Ant olsun ki,
sana söz...
Sen ne tarafa bakarsan,
bende o tarafa bakacağım.
Sen nereye gidersen,
bende seninle geleceğim.
Sen ne dersen,
bende onu diyeceğim.
Sen ne yersen,
bende onu yiyeceğim.
Sen ne yaparsan,
bende onu yapacağım.
Yeter ki sen yorulma,
ben senin yerine de severim.
Şimdi sevgi karın doyurmuyor diyecekler.
Varsın desinler...
Ben seninle tokluğu değil,
açlığı paylaşmak istiyorum zaten...
Gel hadi,
gel çocuklarımın annesi,
annemin gelini ol...
Kayıt Tarihi : 22.10.2013 23:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!