Ben artık bıraktığın yerde değilim
Sen yeminim değilsin
Tarihin tozlu sayfalarından
Fırlıyor kağnı arabaları katran yola
Biterken bir savaş başlıyor diğeri
Geçmişten geleceğe
Kurumadı alnında güneşin
Gelincikli terli peşkir
Çekiliyor göklere kara bayrak
Cürüm reşit
Emeğin çorak göyük sesi
Elif Elif diye yağıyor geceye kar
Üşüyorum
İnliyor ruhum
Süngülerin ucunda
Vuruluyorum
Tekrar
Tekrar
Gözleri açılmamış sığırcık yavrusu
Taze baharlarda garipçe
Ben artık bıraktığın yerde değilim
Sen yeminim değilsin
Yüreğim sahra. Çırılçıplak
Ağyar tek kuru akdiken
Başıbozuk
Terelelli
Devran dönmekte
Kayboluyor ufukta rotasız yaralı gemi
Asıyorum darağacına
Bir seni bir beni
Sıçrıyor nurlu duvarlara kan
İnceden kalına sızı urgan
Uçurtmanın kuyruğu kopuk
Sonsuzluk Leylî ley
Ben artık bıraktığın yerde değilim
Sen yeminim değilsin
Vuruldum sırtımdan
Anamın göğsünden emerken süt
Gözyaşlarım dökülüyor seylâp âleme
Doyumsuz şiir…
Ben artık bıraktığın yerde değilim
Sen yeminim değilsin
Gün gelir solar ayın on dördü gül yüzün
Ahla yandın sen. Yandın alaz.
Kayıt Tarihi : 15.7.2009 19:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)