Sen ve Bu Ülke Şiiri - Mehmet Opuz

Mehmet Opuz
31

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sen ve Bu Ülke

Horlanan göçmen çocuğuyum bu zamanın
Zilletle yaşasam da isyan edemem Allah var
Cüzzamlı bir kadındır düşünce ülkemde
Ve hırpalanır en kahir şekilde
İnkâr gayyası barbar limanı
Mermere yansır soğuk çehresi cahil halkımın
Şövenist hülyalar ve binbir ümitle koşulan hayat
Sonra kahkari bir hezimet
Ben Diyojen duruşuna hasret
Ben İskender sancağının gölgelemediği izzet
Ben hürriyet havasına müptela, putları kırmaya hasret
Sen bir ekim sabahı kalbimde açan çiçek
Sen cismani buhrana, ruhi buhrana vedam
Sen meçhule kanatlanışım
Sen aydınlık zannettiğim yangın
Aşk dikenli bir tac
Aşk kızıl bir nehir
Sen meçhul bir vadi
Yazık! Vicdansız kralların eğlendiği bir zamanda buldum seni
Arz-ı mev’ud istila edilmişti
Tarifsiz bir ütopyanın kurbanıydım
Kayaya yapışan şuursuz bir midyeydim
Cebin ve uyuşuk fakat munis
Beynimde büyüyen bir yangındı mazi özlemi
Cıvıldayan bir kuş rahatlığıyla yazdım seni
Dünya boyalı bir acûze
İnsan küstah ve sefih, ukala ve yapmacık
Ulvi bir kaynaktan akan berrak bir suydu aşk
Mülevves yaralarıma devaydı aşk
Hafızasını kaybeden nesilleriz biz
Ayaklarımıza dolanan dünyalarımız
Kaba ve şuursuz bir kalabalıktı ahirzaman
Benim sana olan sevdam
Ahlaka ve feragata inanan aşkın bir neslin sevdası
Bunun ilk merhalesi ancak beni anlaman
Karanlık dehlizlerden çıkmaya var mısın?
Bırakmaya var mısın, kıyıdan seyretmeyi ummanı?
Havsalanın almadığı, kuklalardan müberra ummanı.
Sığ, sahte ve hantal bir ülkeden
Derin, gerçek ve seyyal bir iç ülkeye hicrete var mısın?
Mükemmel ve mütekamil bir ülkeye
Yani varlığına sülük gibi yapışan
Yani senden olmayanı bırakmaya var mısın?
Bir bak gevelediğimiz mefhumlara
Bizi bağlayan kusmuklara…
Oysa ben münzevi, mazlum, muzdarip bir deliyim
Belki bir cezbe hali, yahut günahlar keffareti
Mânâdan bîhaber olana kelime taş
Teşhir masasında ben
Teşrih makamında sen
Sende öldüresiye bir sükûn
Bende ölesiye bir sükût
Ve izansız insanlık
Karşımda cehalet kilisesi
Sen bana hicran,kainat bana zindan
Küskün bir akıncı gibi hisarıma çekileceğim
Beni fethetmen için seni hisarımda bekleyeceğim
Dışarıda januslar, agoradan fırlayan sarhoşlar.
Köprüleri yıktılar, sesleri gelmiyor ceddimin.
Hafızam kanıyor iptidai lisandan,
Konuşulan hep şehvet, kelimeler levslerden ibaret.
Hâlâ dumanı tütüyor şanlı mazi ateşinin
Intıfa etse de ateş
“La taknetu min rahmetillah” yeter.

Mehmet Opuz
Kayıt Tarihi : 24.7.2015 16:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


2001 İstanbul

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Opuz