hangi zamandan kalmaysa bu ege
düşlerine dala çıka geçiyorum
sığamıyorum bir türlü akşamlarına
ağırdan gül seslenişleri yankılanıyor
içimin yamaçlarında
bir dilberin dilinden dökülen türküler
okşuyor kulaklarımı
yarım akşam çıkmaz sokaklar karanlık kumlar
yıldız toplayan çam ağaçları ve sen
bekle biraz
şiirin sarıp sarmaladığı yerde biraz deniz
biraz durağanlık içinde gözlerin
çoğalır dilsiz imgelerim biraz
hangi tramvay seferindeyken unuttuysak akşamı
ne güzelse böylesi kaçamaklar
usulca öperken alnından sarkan yaseminleri
akşam
zerdeçal kokulu vedalar var
güneş tutulmasından ürken gönlümde
hiç çıkmamacasına çakılı şakağımda
sen hangi yağmurlardan topladığım mutluluksan
tutup benlerinden eğilip sinenin çizgilerinden
öperken sızıversem
sana hangi kırmızı kurdelalı bahçe kapısı açılır şimdi
ah aykız dilimi burkan parmak ucu kuş telaşı
kuytularımdaki ince tuz olgunluğu tüylü ayva
sol yanımda ,kalbimin tam üstünde
türüm türüm nar çiçeği özlemi
hadi
koyu kızıl şarap kıvamında mayala şu geceyi
.
Kayıt Tarihi : 17.6.2024 10:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!