Sen orada saltanat sür bakalım
Ben burada poyrazına tutulmuş
Yelken gibiyim
Bir o yana bir bu yana sallanan
Rotasını şaşırmış kaptan gibiyim
Ben burada Osmanlı eskisi
Bir şehirde yaşarken
Yitirilmiş bir kış günü,kir pas içinde
Sahte bir güzelliği yamadılar
Sırtıma İstanbul deyip.
Kutup ayıları dolaşırken sokaklarında kimliksiz
Korkunun rengi kurşuni siyah
Korkunun şaşkınlığı yalayıp
Yükselirken semaya
Umarsızlığın şaşkın duruşuydu beni kahreden.
Öyle ya! ..herşey var bu şehirde
Bu şehirde yok yok
Bir sen yoksun Abanam
Senin insanların insanlığın kaybolduğu sokaklarda
Son arta kalan...
Yeşil çimenlerinde ayrık otların olsa da
Yeşerecek bir toprağın var senin
Bense akvaryumunda yaşayamayan
Bir balık ülkesindeyim.
Orada sen saltanat sür bakalım
Burada ben poyrazına tutulmuş yelken gibiyim
Her zerreme senden ırak bir yalnızlık bulaştı
Her zerreme senden bir özlem
Seninle doluyum Abanam
Zaman tünelinin içinden geldim bu şehre
Geri dönüşüm yok
İçimde bir özlem sadece,şairce bir özlem
Sıradan ölüm yakışmaz şaire
Yakışıklı ölüm isterim
Senin koynuna gömülmek,senin koynuna Abanam...
Ahmet TIĞLI 19.6.2004 (Sevgi Merdivenleri)
Ahmet TığlıKayıt Tarihi : 5.10.2014 21:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!