Dünyamı kabre çevrip, yüz çeviren sen misin?
Şimdi güleç yüzünle hatır soran sen misin?
Buruk bir tebessümle dudakların titretip,
Gönül verdiğin güzel kimdir diyen sen misin?
Sen misin yıllar yılı gözümde çoğalttığım?
Sen misin sulayarak gönlümde büyüttüğüm?
Göreceğim gün için Eyyüb’e dönüştüğüm,
İsmi hatırlanmayan bir eski dost sen misin?
Sen misin acısıyla mertebeler aştığım?
Sen misin yokluğunda bin diyar dolaştığım?
Sen misin gözyaşıyla içimden akıttığım?
Duygumu kurutup da kıraç eden sen misin?
Gönlümdeki yaranın tek ilacı sendeydi,
İyi edecek merhem, gözünün izindeydi…
Gözlerinle görüp de o zamanki yaramı,
Bir damlasını bile esirgeyen sen misin?
Sen misin bir gerçeği kendinden öteleyen?
Sen misin elindeki oyuncağı kaybeden?
Ve onu bir başkası bulup sahiplenince,
Çocukça mahzunlaşan, huysuzlaşan sen misin?
Kayıt Tarihi : 8.7.2008 21:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!