Yasaksın!
Bir sevda büyüsü,
Bitmemiş bir öykü...
Yarım kalmış bir şiirsin sen...
Sazımın bam telinde,
Adını koyamadığım yasak,
Bir türküsün sen...
Kadehimin dibinde,
Tadına yarım yamalak aşina,
Şarabımsın sen.
İşleyemediğim günah,
Tanrıdan isterken utandığım,
Son dileğimsin sen.
Yasaksın!
Yaban ellerde,
Uzak diyarlarda,
Yüreğim kadar sıcak/ bana,
Yüreğim kadar yakın,
Bir o kadar uzak,
Bir o kadar da soğuk,
Günahımsın sen...
Korkupta bakamadığım,
Bakıpta kimseye anlatamadığım,
Papatya falımın son yaprağı,
“Seviyor beni” sin sen.
Yasaksın!
Bakir topraklarda özgürce,
Umarsızca, dörtnala koşup da...
Dizginleyemediğim,
Ama hep istediğim o kıratsın sen.
Çocukça / Öteden beri kovalayıp durduğum /
Tam yakaladım derken önünde kaybolduğum,
Her rengi bir mana,
Ebemkuşağısın sen.
Yasaksın!
Akrebin peşinde yelkovan ben,
Aşkların satıldığı saatin kadranında,
Haraç mezat...
Ucuza giden bir antikanın son sahibisin sen.
Ağlayan kadın büstü ben.
Ve gözyaşından bir deniz.
Ve bir gecenin puslu sabahı,
Denizin sakin yüzüne gümüş gümüş işlenmiş,
Yasak bir öyküsün sen.
Ayışığı...
Eiffel kulesinden göz kırpan kırlangıcın,
Dönemediği yasak köysün sen.
...Ve bir ağacın açamadığı,
Yasak çiçek.
Adem ile Havva’nın yediği yasak meyvenin,
En güzel yerisin sen.
Yüreğimi gömdüğüm o saklı kentte,
Aşk bahçesinde üç günlük fidansın sen.
Ve sen...
Zincire vurulmuş bir şiddetin ihaneti,
O ihanetin kemirdiği sesin tek sahibisin.
Güneşin son doğuşu,
Yasak kente...
Köy kızı Ayşenin son bakışı,
Sevdiği gence.
Son bakıştaki son gözyaşısın sen.
Yasaksın!
Son dem, son bahar, son günah...
Ve o günahtan kalan hikayede,
Son kahramansın sen.
Yasaksın! ..
Kayıt Tarihi : 14.1.2003 10:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!