Sanal âlemden tanıdım bir kadın*
Uzaktan uzağa hoş-beşimiz vardı
Sordum nadir adın?
Dedi Gözde, yüzü dardı..
Neden sordun adımı?
Daha yakın olmak için…
Telefonumu neden ısrarla ararsın?
Sesini duymak istedim öylece…
İçten ve derinde sordu Gözde!
Sen hiç düşütn mü?
Hem de yüz üstü…
Canın acıdımı?
Elinden tutup, kaldıran oldu mu?
Dedim ki düşütüm,
Hem de dün dağda koşarken.
Yere yüzüstü kapaklandım,
Ellerim kanadı, ayağım hırttı, topuğum çıktı.
Yanlış analdın beni,
Ben çocukluğuma gittim.
Dün anasız babasız büyüdüğümü
Yetimhanelerde, yurtlarda kaldığımı söylemiştim.
Unuttum.
Ben çocukken düşmekten söz ediyorum…
Sözümü anlamazsın sen,
Çünkü, siz ana kucağı, baba koruması nedir;
Kardeş nedir, bilmezsin, sen bunları anlamazsın;
Ben şimdi demedim, düştün mü?
Yürümesinine yeni başlamış bebekken,
Küçükken düştün mü?
Düşünce annen, baban yanında mıydı?
Seni yavrum diye kucakladı mı?
Kaldırdı mı, bağrına bastı mı?
Yavrum, bitanem dedi mi?
Ağlayınca gözyaşlarını sildi mi?
Daha dün, hem de koşuda diz üstü düştüm, dedim.
Hayır ben çocukken düşmedim,
Annesiz babasız da büyümedim,
Köyde tozun tomurun içinde büyüdüm.
Bacağımı köpek daladı, Kuduz!
Elimde yetişen bir kopek!
Oyunlar öğretmiştim ona…
Ben onla oyanarken
Önce Kuduz bir kopek ısırmış
.
Oyunuma devam ettim. Arkadaşımdı.
Salyaları aktı çorabıma, ayakkabıma.
Bu gidişle Emin kudurur dedi babam,
Anam, ağıt figan etti yavrusuna.
Babam aldı götürdü Yeregiren’e,
Avsuncu amca varmış o köyde.
Avsuncu amcaya avsunlattı beni
Kaçırmamıştık treni…
Yarım yufka ekemek, bira tuz
Koyup içine, dürdü, dürüm etti
Okudu üfledi, içine tü tü etti
Tuzlu tuzlu dürümü atıştırdım
Babamı endişeden da yatıştırdım
Döndük geldik geri Çürüklüye.
Bunaca sene geçti de ben,
Ne hastalandım ne de kudurdum,
İşte ben bu dünyada yıllarca durdum.
Hayatta çok kez de düştüm…
“Yiğit hep düştüğü yerden kalakarmış”
Kalktım. Gözde’ye döndüm.
Telefonda bir şarkı dinletti Gözde…
Hiç duyulmamış sesti sözde…
Ben okudum bu şarkıyı, dedi.
Başka zaman sesi canlı canlı,
Duyduğumu söyledim heycanlı.
Sıkıldı canı o sesi tanıyordu.
Ben söyleyince de utanıyordu.
Yalanını yüze vurdum; Yetmedi.
Yokuşa düze vurdum; Gitmedi.
Başımdan attım bir belayı.
Beni aldattı gitti alayı.
Yeniden buldum bir Ela’yı.
Sonunda da buldum Sıla’yı.
*2009’da Sanal âlemden tanıdığım, şarkıcı olduğunu söyleyen ve Yetiştirme yurtlarında yetimiş bir kadın.için yazmaya başladığım şiirimi 22 Ocak 2013 tarihinde ancak tamamladım.
Emin CebeKayıt Tarihi : 28.1.2017 12:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
28 Ocak 2017

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!