Sen Hastaysan Bizler Ölelim Dediler.

Zeki Çelik
8424

ŞİİR


35

TAKİPÇİ

Sen Hastaysan Bizler Ölelim Dediler.

SEN HASTAYSAN BİZLER ÖLELİM DEDİLER.

Merhaba saygıdeğer gönül dostlarım ve kader arkadaşlarım. Yukarıdaki başlık konuma girmeden önce biraz hayat serüvenimi anlatmayı uygun görüyorum. Çünkü okuyunca belkide sizlerde hayret dersiniz. Ben genelde mecbur kalmadıkça doktora gitmek istemem. Çünkü kul hakkına özen gösteririm. Nice acil hastalar, varken basit rahatsızlık hissedenlerin doktorlarımızı meşgul etmelerini uygun görmemiştim ama aslına bakınca da erken tanının faydalı olacağını algıladım.

Vücudumdaki darbeleri özetleyerek sıralayacak olursam umarım sıkılmazsınız. Çünkü insanoğlunun başına her pişmiş tavuğun başına gelmez diye bir deyim var ya işte benimde buna benzer bir serüvenim var. Çocuklukta kalabalık ailenin çocuğu olunca mecburen bana erkek olduğum halde kızlar gibi fistan giydiriyorlardı. O fistan da bayramdan bayrama yenilenirdi. Alt kısımları yerlere sürt tükçe de eskiyince makasla oralar kesildikçe de baldır, bacak ortaya çıktıkça da utanırdım. Çok şükür ilk okula başlayınca mecburen almak zorunda kaldılar bir pantolonum oldu.

Çocukluğumda fistanlı elbisemle çorba kazanının yanında piştimi, pişmedi mi diye bakarken, açık ocakta odunların yanan alevi fistanı mı sardı ve ben tamamen yanıyordum, tesadüf eseri amcan davarları su dolu oluk ta yaz günü serinlesinler ve üzerindeki bitler ölsün diye ilaçlı suda yıkıyordu. Benim yanmakta olduğumu haber verince, mesafe biraz yakındı. Osman amcam ıslak kollarıyla beni kucakladığı gibi su dolu oluğun içine attı. Üzerimdeki fistanım tamamen yanarken bu arada sağ kolumun altı kalçama kadar yandı ve acil doktora götürüp tedavi işlemi başladı ve çok uzun sürdü. Aradan yılar geçse de o bölgendeki yanıklık bellidir.

Biraz büyümüştüm okula gidiyordum ama haksızlık oldu mu dayanamıyordum. Bir yakınımızın çocuğunu başka bir güçlü çocuk dövüyordu. Bende onları ayırdım ama bu sefer bana saldırmaya başlayınca bende onu yıktım. Cebinde bıçak olduğunu bilmiyordum ben üstünde onu etkisiz hale getirirken o alttan dizime bıçak saplayıp çekmiş. Bizi ayırdılar ben sıcağıyla pek fark etmemişim. O çocuk tabi ki hatasını bilince kaçtı. Bu arada beni uyardılar dizinden kan fışkırıyor diye. Hemen beni doktora götürdüler orama dikişler atılarak açığı kapatmaya çalıştılar ama hala izleri durmaktadır.

Ağabeyimle beraber yonca biçmeye gittik. O biraz aceleci davranıyor daha henüz yoncayı biçip bitirmeden toplamamı istiyor bende elimden geleni yaparken tırpan benin ayağımın üzerini feci bir şekilde kesti. Kanım dışa fışkırınca at ile hastane götürdü maalesef oraya da dikiş atılarak kapatmaya çalışsalar da izleri yok olmadı.

Şehrime gelmiştim, kadrolu bir iş bulamadığım için geçici işlerde yevmiyeci olarak çalışıyordum. Postane işinde şebekede geçici çalışırken postanenin telefon direklerinin çürüyen kısımlarını keserek sağlamlarını da istif yapıyorduk. Mecburen çavuşun emri doğrultusunda ağacı tutuyordum. Çavuş ta motorlu kestere ile ağacı keserken elinden kaçırttığı gibi benim kaşımın kıyısını yanı gözümün bağlandığı yeri parçalamış oldu. Gözüm milim kalasıya zararı atlatsa da yine kaşımdan kanlar fışkırınca acile götürdüler dikiş attılar uzun süren tedavi sonucu kaşım iyileşti ama açıklık hala kapanmış değil.

Çocukluğumdan beri burnumda bir hassaslık vardı ama bir türlü sebebini çözemiyordum, Kulak burun boğaz doktoru arkadaşım olana kadar. Bana senin burun içinde et fazlalıkları var diyordu. Bende müsait olunca gelirim diyordum. Nihayet konuşmamda biraz zorlanmalar olunca ameliyat olmaya karar verdim ama bu sefer doktorla pazarlık yaptım beni asla bayma diye. Doktor zor olur dayanamazsın dese de ben razı olmadım. çünkü bayılır sam tekrar uyanamam diye korkuyordum Ve baymadan burun içinden bir avuç et parçası alınarak, boşlukta bezle tampon yapılarak kan durdurulmuş oldu. ama öylesine zorlandım ki anlayınız.
İlk ameliyatımı bu şekilde tamamladım az rahatladım.

İşte şimdi yukarıda ki ana konumuza geliyoruz. Benim hiçbir kötü alışkanlığım yok, yani sigara içmiyorum, içki içmiyorum, kumar oynamıyorum, madde bağımlısı da değilim. Yemek, meyve konusunda hiç seçeneğim asla olmaz. Safraya ne konursa onu yerim. Anneme ve eşime, kızıma, gelinime illaki şu yemeği yapın diyerek de bir siparişim olmadı. Aileninde en iri yapılı çok güçlü evladı sayılırım. Hani derler ya bunun imkanı olsa dağı devirir. Çok şükür en zorlu işleri başarmışımdır. Sırtta ellişer kiloluk dört torba çimentoyu taşıdığım oldu. Beton işlerinde çok çalıştım hamallık, amelelik yaptım.

Ben yine işimde gücümde çalışmaya devam ederken ara sıra karnıma ağrılar giriyor ama dua ederek ovup rahatlıyorum. Çalışmalarıma yine devam ediyorum. Bende yaştan dolayı prostat oluştu ama o büyümesin diye ilaç tedavimi sürdürüyorum. Bende oluşan sıkışma geçici ağrı problemlerin prostattan mı oluyor acaba diye hastaneye baş vursam da o değerlerde sorun olmuyor. Daha sonra karın bölgelerim de sıkıştırmalar artıyor. Ben müsrife karşı olduğumdan pastanın yenmediğini anlayınca süt ile ben yiyeyim hem pazarda azık olsun diye düşündüm. Pastayı yedim ama bu sefer midem tıkandı. Hastayım desem de kimseyi inandıramıyorum.

Nihayet Davraz Yaşam Hastanesinde ki Tahsin Minkar'a muayene oldum. Benim mideme kamera ile baktılar tıkanık olduğu ortaya çıktı, çünkü içtiğim su dahi gitmiyordu bağırsaklarıma. Doktor benim yatışı mı yaptırıp, bir kaç gün sonra bağırsaklarımdan da kolonoskopi yapılarak kamera ile izlenince bağırsakta sıralı altı tane ülseri gözlerimle bizzat görmüş oldum. Her birinden parçalar alındı ve patolojiye gönderildi. Sonuçların iyi kötü durumuna göre ameliyat olacaktı.

Ben bu boşluğu değerlendirmek istedim. Amacım gönül dostlarıyla helalleşmek ti. Kanser olduğumu eşim ve çocuklarımdan gizledim. Normal bir hasta sıfatıyla Antalya'da kurmuş olduğum Göller Bölgesi Yazarlar ve Şairler derneğinin programına katıldım. Bu arada eşim odamıza gittiğinde ben mikrofonu elime aldığımda şiir okumadan önce halimi arz edip gönül dostlarımla orada helalleşmiş oldum. İşte orada da bana arkadaşlarım moral verircesine sen hastaysan bizler ölelim dediler.

Patoloji sonuçlarım kötü huylu geldi acil ameliyata giderken ben yine hanem den gizlemeye çalışsam da, kıyafetimi giyip ameliyata giderken operatör doktorum M.Ercan Kesici çocuklarımı odasına çağırmış.ve orada ki resimdeki krokiden izah etmiş babanız kolon kanseri üçüncü evrenin sınırına dayanmış biz ön bölümde ki gördüğümüzü alacağız ama arka kısmındaki durum henüz belli değil masada da kalabilir hazırlıklı olun diye. Oğlum ve kızım o anda şok yaşamışlar ve birbirine sarılarak kalgı yarak ağlamaya başlamışlar. Hanım onların o hallerini görünce susturmak istemiş babanızın bir şeyi yok olsa bana söylerdi diye. Çocuklarım eşime gerçeği söyleyince oda şok yaşamış benim üç buçuk saat ameliyatta kalmam, onlara uzun bir süreç olmuş.
Çok şükür ameliyat sonucunda kalın bağır sağım 64 santim kesildi. 6. köpür kemoterapi aldım, üç aylık kontrollerim devam ediyor. sonuçları değerlendiriyorlar.

Normal yaşantım devam ederken bir gece sabaha kadar uyuyamadım ama prostat rahatsızlığımdan dolayı üç aylık aldığım hapların kontrolü raporu için hastaneye gittiğimde bir elimle safra kesemin olduğu yeri bastırıyordum. Operatör Doktorum Köksal Çelik bana neden öyle yapıyorsun diye sorunca. Bende üşüttüm galiba burası batıyor ağrı yapıyor deyince. Doktor bilgisayarda ki önceki filmleri inceleyip şöyle dedi. Senin safra kesende taş vardı sen rahatsızlık duymayınca söylemedik ama şimdi vaziyet taş yerinden oynamış damara kaçarsa ölümcül tehlike arz edebilir ondan dolayı seni genel cerrahiye havale ediyorum çünkü bu beni aşıyor onun incelemesi lazım..

Bende genel cerrahi operatör doktorum Girayhan Çelik'e muayene olduğumda hemen seni ameliyat etmem gerekiyor yatışını yaptır dedi. Ben inanın büyük şok yaşadım. Doktoruma bu gün bari evime gideyim yarın yap ameliyatı dedim. Yatış evraklarımı tamam edip eve geldim. Eşime çocuklarıma ben hastayım yarın ameliyat olacağım deyince: onlarda bana bakıp gülüştüler ve bizimle alay etme sapasağlamsın, eğer sen hastaysan bizler ölelim artık diye onlarda öyle söylediler. Ben ne yapacağımı şaşırdım hasta olduğum kabul görmüyor. Sonra hastane yatış evraklarımı onlara gösterince şaşırdılar, gerçeği kabullenmek zorunda kaldılar. Nihayet üçüncü ameliyatımı oldum. Safra kesem tamamen alınmış oldu. Yanı göğüs altımdan ta yumurtalık üstüne kadar karnım dikiş izleriyle işaretlidir.

Bu seferde hormonlarımı incelediler, filmler sonucu böbrek üzerinde bir kitlenin bulunduğunu, eğer bu kitle altı ay içinde büyüme yaparsa ameliyatla alınması gerektiğini söylediler , ilaçlı olarak tekrar filim çekildim henüz sonuçları alamadım. Yarımının ne olacağını ben bilmiyorum. ama ölümden hiç korkum yok. Çünkü namaz,oruç,haç,kurban,fitre,zekat borcumu ödemeye çalıştım. Fakat sanatımın gereği hayallerim çok çünkü 150 civarında kitap yazdım sadece 20 kitap yayınladım. Ömrüm oldukça da yazmaya yayımlamaya devam edeceğim. Tüm hastalara acil şifalar dilerken beni ameliyat eden doktorlarıma, bakıcı, hemşirelerine, teşekkür ediyorum. Aileme, çocuklarıma minnettarım.

YİRMİ KİTAP

Yayın evi kurdum, beş çıkış yaptım,
Cahilce yaşamam, alırım siper,
Kıbrıs şiirimi Denktaşa sattım,
Yirmi kitabım var hepside süper.

Çocuk, dini, aşkta sıraya girdi,
Doğa güzelliği verimi verdi,
Hayalden gerçeğe anılar vardı,
Yirmi kitabım var hepside süper.

Çocuk masalları şiiri dahil,
İbretlik duygu var, yaşama gafil,
Aşkın deryasıyla, Atatürk dahil,
Yirmi kitabım var hepside süper.

Aslını, neslini unutma sakın,
Farklı yorumlarda şiire bakın,
Kanser sana güle, diyerek çıkın,
Yirmi kitabım var hepside süper.

Mantık sorusunu Zeki'de dener,
Kanseri yenmezsek, o bizi yener,
Kadın, Ispartayı okuyan anlar,
Yirmi kitabım var hepside süper.

Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi,
ZEKİCE KÜLTÜR ve SANAT EVİ KURUCUSU.


Zeki Çelik
Kayıt Tarihi : 7.1.2019 22:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!