Senin yokluğunla başladı her şey,
güneş doğsa da ısıtmadı beni,
rüzgâr essin de savurmadı acımı.
Sen gidince
hayat bir mezarlık sessizliğine gömüldü.
Her adımımda ayaklarıma taşlar doldu,
her nefesimde biraz daha öldüm
Seni unutmamı söylediler,
unutursam yaşarım dediler.
Deneyip gördüm,
insan nefes alıyor ama yaşamıyor.
Çünkü nefes, ciğerden geçiyor
ama yaşamak kalpten.
Ve sen kalbimin en inatçı odasındaydın.
Fotoğraflarını yaktım,
külünü savurdum,
ama rüzgâr hep yüzüme vurdu.
Sen yanıp bitmedin,
dumanınla geri döndün.
Kaç kere başka ellerde teselli aradım,
ama her parmak arasına sen sıkıştın,
Bir gün aynaya baktım,
gözlerimin altı çukurdu..
Sahi, insan kendine bile yabancı kalır mı?
Sen bıraktıktan sonra kaldım.
Şimdi dualarım bile değişti:
Sana mutluluk dilemiyorum artık.
Çünkü biliyorum,
bir gün gülerken,
içinde benim adım çınlayacak.
Ve işte o an
benim gözyaşım senin gözünde akacak.
Dilerim ki en mutlu olduğun anda
ansızın yıkılsın dünyan.
Tam “iyi ki” derken
dilin düğümlensin, kalbin üşüsün.
Benim içimde bıraktığın o yarım kalmışlık
ömür boyu yakana yapışsın,
ve ben nasıl seni silemediysem
sen de hiçbir zaman
benden kurtulama.
ve kalbimi nasıl yarım bıraktıysan, senin de ömrün hep biraz eksik kalsın.
Kayıt Tarihi : 28.9.2025 20:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!