Her şey bu kadar Seni hatırlatırken,
Ne boş bir çabaydı Seni unutmaya çalışmak…
Alışamayacağım biliyorum, bile bile alışmaya çalışıyorum
Yokluğuna…
Yağan yağmur, beni incitirdi en çok,
Her şey de o kadar Sen varsın ki,
Tam her şeyin olduğu zamana mı denk gelmişti gelişin?
Bu kadar mı boştum ben?
Rast gele çalan şarkı listemdeki her çıkan sıradaki şarkı da bile sen varsın…
Yürüdüğüm yollarda, uğradığım sokaklarda,
Akşamın karanlığında, Sabahın Güneş’inde,
Olmadığın bir şey bıraksaydın bari giderken…
Olmadığın bir yer, olmadığın bir an,
Kısacık bir zaman dilimi
Bir avuç yağmur, bir karış toprak bıraksaydın bana
Ben ölünce de mi seveceğim seni?
En çok üşürken aklıma geliyorsun
Sen gidersin, soğuklar kalır bana,
Sen üşürsün, ben donarım, sen ısınırsın ben yanarım…
En çok soğuklar anlatır beni sana…
Kar’la andım Seni, yağmurlarda yıkadım düşlerimi
Ben en çok Güneş’de sevdim Seni..
Çünkü sen en çok benim Güneş’imdin,
Her sabah şehrime uzaktan doğan, en çok ben Sen de ısınırdım…
Tam da böyle biter işte aşklar
Günümüzün aşk’ları kırklanmıyor, kırk gün geçmiyor üzerinden
Ömürler az gelirken, kırk gün olmadan bitiyor
Ben de niye bitmiyor, niye benimki de kırk gün olmadan geçmiyor?
Gözyaşlarım o kadar çoğaldı ki ardından,
Yağmurlar incindi…
Öyle çok ıslak kaldı ki kirpiklerim, rüzgar esse kırılacaktı
Ben en çok sen gidince; kırıldım…
Çocuktum işte yanında, en çocuk halimle sevdim Seni,
Annesini değil, seni isteyen minik bir kız çocuğuydum,
Kırmızı, fırfırlı eteği olan, kırmızı tokalı ayakkabıları Çamurlanan,
Ben en çok, Sen gidince; Büyüdüm…
(İki-Mart-İkiBinOnBir*18:30)
Nevin AkbulutKayıt Tarihi : 2.3.2012 18:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)