Sen giderken ben,
Yumruğumu sıkıp ağladım ölürcesine,
Yeni tornadan çıkmış, keskin ve sivri birkaç tırnak geçti kaldı,
Bir zamanlar sıkıca tutuğun elime.
Kan ter içinde boğulurken hücrelerim kan dolu denizinde,
Yanar, ağlar, kahrolurken, kendi haline,
Sanık olan tırnaklarımı sevk edemem ben gönül mahkememe.
Sıcak insan ısısına küstü şimdi dokusu yaralı avcu kan dolu ellerim.
Çizgileri kesişmeyen sonsuza giden bir yol sanki.
Çıkmaz sokakların peydah olduğu yerler mevcut,
Gözyaşlarının terle karıştığı ıslak kaldırımlar.
Her girdiğim sokaktan bir daha çıkamam dediğim yollar.
İnkâr etsen de senindi bu eller,
Bir tek senin gidişimle kan ağladı, boyun büktü, bu eller.
Hunharca işlenen bir cinayete te öldü bu eller.
Faili meçhul bir cinayet işlendi bu gece,
Bütün organlarım alarmda, bütün hücrelerim telaşta sen gidince,
Delil tırnaklarıma işlemiş geçmişti bir kere,
Silinmez, ayrılmaz et tırnaktan geçmeyince.
İnsanlardan kaçmak, uzaklaşmak bu olsa gerek,
Her baktığın yüzde onu göremeyince,
Hunharca bir cinayet işlendi bu gece,
Sanık olan parmaklarım firarda bu gece.
Ben ağlarım, boyun bükerim, sabır dilerim yüreğime,
Yine de öksüz kalan kalbimi avutamam sen gidince…
Kayıt Tarihi : 26.2.2013 16:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hakan Baş](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/02/26/sen-gidince-107.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!