Sen geldiğinde…
sen geldiğinde
yakuttan açılacak çiçekler
tohumları zümrütten
bütün hüzünler çekilecek göklerden
beşinci mevsimine uyanacak ırmaklar, vadiler…
sen geldiğinde
rüyaya rüya deseler inanmam
dünyaya dünya deseler kanamam
sır dolu gecelerde doğan o billurdan gözler
senindi dese tüm kainat, şeklini anlatamam …
anlatamam…
sen geldiğinde
kan mı akmış olacak gözlerimden
denizler, okyanuslar mı…
can mı çıkmış olacak şu bir dirhem et bedenimden
acılar mı, ızdırap mı…
sen geldiğinde
bil ki kuru dal olup kopmuşsam şu yeryüzünden
sevimcimle kolkola, dirilip tüm yeşiller sana koşardı…
sen geldiğinde
kırk küsur yıl sürmüşse kavuşmak
küskünlüğü bir yana bırakıp ellerinde buluşmak
geç gelmişsen eğer
benim yüzümdendir uzun ayrılıklar
suç benimdir bilirim
geç gelmişsen eğer
benim yüzümdendir şaçlarına düşen aklar
şuç benimledir bilirim…
mazur gör sudan aziz olduğunu ancak ezberleyebildim
ancak ekmeğimin, aşımın, toprağımın sen olduğunu yazabildi acz ellerim
mazur gör, sensizlikle cebelleşip durdu günlerim, gecelerim
çaresizliğimle böyle delice oyalanmak istemezdim
gelişinin sensizlikten geçtiğini geç kabullendim
çatlamış, kurumuş yüreğime
tevekkülle tek tek damlattığım gözyaşlarım
sen giriverdiğinde cumhuriyetime
dermisin sensizlik çilesinden kalacak tek kârım
dermisin kurtuluş uğruna dikilecek yegâne bayrağım
sen geldiğinde
hangi nergisi soldurmamak için yetişeceksin bahçeme
yağmurlar yeminimiz uğruna mı yağacak
hangi renginle apansızın sokulacaksın düşlerime
beyazın, yeşilin büyüsü seninle mi başlayacak
ne zaman gelirsin;
mürekkep riyakâr sevdalar peşine düşmüştür, anla
seni yaşayamaz ki insan birkaç hece, birkaç mısrayla
ne zaman gelirsin
“sil” der “gönlünün en mahrem kalmış buğusunu “
“oku” der “ onun paklardan da pak ruhunu “
“oku” der “…ama yazmaya kalkışma
güzelliği sığamaz diye cümlelere kırılma …”
hatırlamıyorum bu umudun içime ne zaman düştüğünü
nasıl da derinliğimi ele geçirip beni bürüdüğünü
biliyorum sesimin semalarına varıp varıp gömüldüğünü
ayrılığın bu denli incesini insan hayal edip düşünür mü
gel yalvarıyorum,
bir gün, bir anlık olsun gel yalvarıyorum…
sıyrılıp rüyalardan bembeyaz güvercinler
ne zaman gökteki bütün melekler yeryüzüne inerler
ne zaman edilen duaya “amin! ” için açılır tüm eller
gel yalvarıyorum, gel yalvarıyorum …
bir gün, bir anlığına gel …
yalvarıyorum…
Kayıt Tarihi : 20.10.2007 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!