Aşk Acısı Şiiri - Muhammet Candan

Muhammet Candan
55

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Aşk Acısı

Yaşam işte, kimini şair yapar kimini şiir.
Gözlerin kapalıysa sıradan bir taş, altın da gelebilir.
Aşk görünmez mi gerçekten.
Mikrop da gözle görünmüyor,
Hastalık kaparsın aşkın dişlerinden.
Kalbin damlar gözyaşı adı altında.
Hiçbir şeyin olmadan her şeyini alır, bırakmaz elinde avucunda.
Beynini kolaçan eder intiharlar.
Sen de aşk muzdaripleri kervanına katılırsın ele gidince yar.
Aşkın makbuzunu verir zaman geçen her saniyede.
Mutluluğa kavuşacağını sanmıştı ateşe giden zavallı pervane.
Onun bir damla gözyaşı sana olurken hicran.
Sen ağlamaktan yosun tutmuşsundur; ama olmaz takan.
Gözyaşlarını zemzem bellediğin o sevgili, elle birlikteyken
Senin sigaranın ucu, Paris ışıklarını bile kıskandırır ötelerden.
Hazan girmiştir artık kalbine, narkoz misali uyuşturur.
Ne attığın adımı bilirsin ne yediğin yemeği, kalmamıştır şuur.
Düşünceler birbirine kılıç çeker.
Başının etrafında dönenler kanatları koparılmış kelebekler.
Kalbinin ta orta yerinde bir fener yanar karanlığa inat.
Gururuna alaycı bakar tüm kainat.
Hiçbir ışık bu karanlığı aydınlatamaz.
Yaşadığın dünyada yalnızsındır ve basmıştır ayaz.
Önüne gelen klişe birkaç söz söyler, kendinden emin.
Senin ateşin yanar, hiçbir söylenen gelmez serin.
İçinde minik bir kuşun çırpınışını duyarsın.
Bu umudunun tesellisidir, çırpınan sol yanın.
Onu bir başkasıyla düşününce düşman olur birbirine dişler.
Yumruklar sıkılır, nefret rüzgârı söze girer.
Çare ararsın yalnızlığına, kalp yozlaşmış.
Kendini tanıyamazsın, aynıdır artık yaz ve kış.
Ondan soğumak için her yolu denersin artık.
Beyin bir şekilde alışır da, kalp hep ona yanık…
Biliyorum ki hiçbir şiir, hiçbir şarkı seni susturamaz.
Kim ne derse desin, söylenenler aşkının yanında az.
Eminim denemişsindir de boş ver demeyi.
Ağzın sussa da kalbin öğrenememiştir sessizliği.
Kaç kişiden öğüt aldın belki de
Anlatılanlardan hep bir şey eksik kalıyordu.
Kalbindeki harbi bilemedi kimse.
Bu şiiri okuyorken bile atamıyorsun onu kalbinden.
Onu unutmayı bile onunla birlikte istiyorsun, neden?
Diyorsun: "Neden ben o kadar sevmişken o beni sevemedi"
Senin olmayışından çok, başkasının oluşu mu geriyor seni?
Aşk senin için güzel bir yuva kurmak, çoluk çocuktur.
Onun için ise gelip geçici bir şey, sanırsın ki nisanda yağan yağmur.
Bu kadar yoğun severken nasıl bir anda bu hâle geldi.
Dün senin için ölüyordu, bugün ise selamı bile kesti.
Nice aşklar bitebiliyor, bahane isteyene bahane bol.
Önemli olan biraz tiyatro yeteneği, sonra da birkaç rol…
Boş ver, senin güzel bulduğun bir başkasına çirkin gelebilir.
İleride anlarsın sen de, belki de bu işlerde olursun pir.
Bir müddet sonra ne onu istersin ne onsuzluğu.
Çevrene bak, gerçek aşkı yaşadığını sanıyor insanların çoğu.
Boşuna uğraşma, ona susayıp her defasında dert içersin.
Duygularınla her baş başa kaldığında kendine duyarsın kin.
Uykusuzluktur kanlanmış gözlerine yorgan gibi sarılan.
Gerçek bir aşkın arasına ne zaman girebilir ne de mekan.
Boş ver gerçek bir rüya sahte bir hayattan iyidir.
Sen aşkın rüyasındayken sigaran yalnızlığa bekçidir.
Sana göre, aşkın acısı bile sollar en yerinde gelen huzuru.
Dilin isyan eder, zihnin unutmaya çalışır; ama kalbin arzular onu.
O gülünce kainat güler, aklına kodlarsın her anını.
Hayatına söz geçirsen susturamazsın rüyaları.
Ezberlersin her hareketini, dikkat edersin her sözüne.
Kaybettiğin kalbine karşılık saklarsın ondan kalanları bir yerde.
Bu işin ilacı da zehri de sensin, hakimi de suçu da…
Genç yaşta ölmek güzel gelir pişman olmaktan geç yaşta.
Zamanla silinmeye başlar; ama gitmez bu pervasız çile.
Umutlar susmaz, cehennemdekilerin bile aklı cennette.
Ne dersen de o seni duymaz asla.
Bırak boş ver, silkelen ve kendini yeni umutlara yasla.
Daha göreceğin çok şey var, sil gitsin mazi.
"Sen çok sevdiğinden kaybettin" işte bu altın bilgi.
Çok seven kendisi olamaz, sınırları kaybolur.
Sevmeyi bilmeyeni seversen, üzüleceğin çok şey olur.
Merak etme, birgün mutlaka unutacaksın.
Onu unut ama hatalarını unutma, ders olsun yaşadıkların.
Birileri aşk acısı çekmeli ki aşkın değeri anlaşılmalı.
Aşk acısı sana bir nimettir, böyle daha iyi anlarsın insan olmayı.
Giden için üzülme boş ver, gelemeyen için üzül.
Bundan sonra hoşlandığın, bir anda gelmesin sana beyaz bir gül.
Geçmiş günlerin hatırına sus, onun canını yakma.
Akışına bırak hayatı, içini görmeden inanma hiçbir kabuğa.
Sen onu gelin olarak hayal ederken o olacak elin…
Bırak boş ver, seni de seven çıkacak, hatta olacak delin.
Yine de asla kimseyi sevildiğinden fazla sevme.
Unutma, her uzun ilişki, sevgide ister denge.
Sensizliği kabullenebilen birini isteme asla.
Hayatında gidenler gelenler daimdir hep, varmalısın farkına.
Bil ki, dert aşkın yaveridir ve kalbin aklından almalıdır destur.
Ayrılıklar basittir aslında:
Terk eden ya senden daha iyisini bulmuş,
Ya da kendini senden daha iyi bulmuştur.
Aşka borcun yok ki, neden dertlerle ödüyorsun?
Geçmişin yalanın çıkardığı kitap, gözlerin yosun.
İçindeki fırtınaların içinde bir yaprak o yalnızca.
Sigarayı bırakmayı sigara içerek deneme asla.
Sen mi üzülmelisin o sahip çıkamadı diye sevgisine.
Bir gün, aşk sandığın ahmaklık olur, prenses sandığın kepaze.
Sen seni bil, sen varsan hayat her şeye muktedir...
Ne kadar yaprak kaybetse de ağaç dimdik yerindedir.

Muhammet Candan
Kayıt Tarihi : 29.3.2020 19:17:00
Muhammet Candan