Sen bende kalan son sarhoşluk,
Gitmeyen, elem bir çaresizlik gibi.
Aklım, kalbimi sömürüyor her saat başı,
Kalan sen oluyorsun onca gidene karşı.
Doyasıya koşmak varken uçsuz yeşillikleri,
Ben tele takılmış uçurtma,
Güldüremiyorum çocukları.
Karanlıklar çöküyor, içim içimi yiyor,
Aklımda idamlık düşler yumağı.
Çok kollu bir ahtapot, her an
Beni çekip getirecekmiş gibi sularına.
Böyle ürkek, böyle çaresiz, böyle yalına ayak,
Bir siperin arkasına gömülü kalmış ve unutulmuşum.
Şimdi sen:
Tek ayağı noksan, açık maviden masam,
Söyle; kaç nida attım şu karşımda yatan denize,
Kaç gül kokulu öpücükler savurdum göğe doğru?
Lakin hiçbir giden geri dönmedi,
Ve dinmedi zamanla acılarım.
Büyük bir yalandan başka nedir ki zaman?
Saat üç de nasıl yalnızsam, saate beşte de yalnızım,
Bir Şubat, nasıl uyanmışsam karlı bir kış gününe,
İşte şimdi yaz, yine yalnızım.
Sen bende kalan son sarhoşluk,
Çok yalnızım, beni bırakma.
Kayıt Tarihi : 10.2.2014 21:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!