Sen baktın mı şu çocuğun gözüne

Sen baktın mı şu çocuğun gözüne
Boyun eğmiş bakıyor gözüne
Bir adım ötede yaşayan şu gülüne
Mesafeler koymuşsun metrelerce arana
Göz kapanmış, kulak duymaz gülün sesi bir defa
Yaşarsın kendi başına bir aleme
**
Hayalde yaşarsın, gözün görmez kimseyi
Gece gündüz tutarsın, bilmediğin elleri
Gözde eller, dilde eller ile istersin muhabbeti
Ellere gülümserken, yıktın sevdiğin gülleri
**
Bin bir dertle çocuk gelir evine
Anne, baba diye seslense de,
Öpmek ister anne babayı bir kere
Cevap vermez kimseler çocuğa
çekilir bir köşeye
Seslense de cevap vermez, kimseler bin bir bahaneyle
Dertlerini dinletemez baba ile anneye
Anne iş yapar, baba yorgun gelmiştir eve
Kızarsa anne baba
Hemen başlarlar çocuğa nasihat etmeye
Ne yapsın çocuk bu haliyle
Koca evde kalmıştır kendi derdiyle
Boynu bükük, üzgün bakan gözüyle
O halini benzetir bir yetime
**
Bir gün olurda uçurursan kuşu elinde
Tutamasın bir daha dört bir elinle
Yem olacak Kartal ile Şahine
Kurt’u Çakalı fırlayacak önüne
Zehri sunacaklar bal diye kase ile
İçtikçe dert olup gelece bin bir bela ile evine
Huzur mu bulacaksın yaşadığın alem de
**
Sev kardeşim, sev şu çocuğu
Sen sevmezsen eller sever çocuğu
Eller severse bir gün bu çocuğu
Ana baba gibi değil, sever farklı gözle çocuğu
**
Heyhat tavşan geçmiş yabana, eller bile gülüyor
Gözlerin açılmış fırıl fırıl dönüyor
Akıl başa gelse de, dursun yaptığın küfürler
Beddualar tuttu, şimdi sen huzurlumusun?
Bir gün girerse toprağa
Yüreğin o zaman soğusun
**
Bir daha uzat tut şu kırk elleri
Senin göğsünde düzelecek tüm kırık yerleri
Kalpler de güneş doğunca, ısıtacak her yanı
Verelim el ele
Üzmeyelim fidanları