Önce güneş ışıkları sapsarı buğday tarlalarında parıltılar bırakıp umut dağıtıyordu herkese...
Sonra bütün o parıltılar kayıp giden ve uzay boşluğunda kaybolan bir yıldızın enkazı oluverdi...
Aşk dediğin önce umuda bulayıp tüm hisleri sonra ağır bir köpek karanlığı eşliğinde umutsuzluk denizine atmakmış, herşeyi kimi bulutlu havalarda...
Sonra ardına bakmadan kaçma isteği başlıyordu tüm göz göze bakışmalarda...
Ben o dipsiz karanlığın tüm oyunlarını öğrendim, ya sen?
Kayıt Tarihi : 26.2.2018 17:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
24.02.2018 Saat 17.00 Maltepe
![Ziya Tüfekçi](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/02/26/sen-3580.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!