KAYBOLUŞ
“Sessizce sokuluyorum işte yine sana. Bir vapur alsa bizi şimdi aşkın kıyılarından. Derin derin işlenmiş mor kıyılarında martıların süzüldüğü kente bıraksa bizi. Gülümsemenin nicedir anlamını yitirdiği hissizlikten sığınıyorum sana.
İçimde biriktirdiklerimle, acılarım, çocukluğum, sırlarımla sığınıyorum.
Gecenin içinden nasıl da güzel geliyor sesin. Hüznün doruklarında anlam kazanıyor. Derdimi açıyorum sana. Alıp ellerinde bir kuşa dönüştürüyorsun derdimi mavi masmavi bir kuşa.. Alıp okşuyorum. Kim bilecek o kuşun benim derdim olduğunu bırakıyorum gökyüzüne. Gökyüzü alıyor bir selam gönderir gibi ebemkuşağını gönderiyor bize, yağmur damlalarının bir oyunu bu.
İçimizi ısıtıyoruz.”
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman basına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Devamını Oku
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman basına.
Gönül yarası desem...
Değil!




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta